U4xprg. Halvetiyiz biz erenler Nişansızlık nişanımız Soyumuz İbrâhim soyu Muhammed pirimiz bizim Ey aşıklar ey garipler Bu diyar hangi diyar Kerbeladir gam yüklüdür Kan gölüdür bu diyar Cemal yolu bulunur Allahı zikretmekle Resulullah bilinir Daim tevhit etmekle Aşık olan söz eylemez Aslına yalan söylemez Söz veripte geri dönmez Muhammede bak ibret al Söyledin özünde ara kendini Özünde gizlidir senin Muhammed Sözünde anlattın bize tevhidi Özünde gizlidir senin Muhammed Açılınca güller dalda Bülbüller ötüyor onda Hasan Hüseyinim gonca Kokulmuyor Muhammedsiz Cemalini seyredince Resulullah kim bilince Ehlibeyit söylenince Yanıyorum cemaline Güzel aşık cevrimizi Çekemezsin demedim mi Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedim mi Gel aşıklar gel arifler Gel Muhammedi bulalım Ey dost yolunda sadıklar Gel Muhammedi bulalım Previous Next Rüyada Birinin Para Vermesi Ama Almamak Rüyada birinin para vermesi ama almamak bu sıkıntılar yüzünden aile içerisinde sevgi saygı gibi duyguların kalmayacağına, asık suratlı veya ağlıyor ise de üzüntü verici bir olay yaşanacağına, dertlerin başlayacağına, yaşanan karanlık günlerin kısa bir zaman sonra biteceğine, dedikodu edeceğine, attığı yanlış adımlar nedeniyle bir takım borç altına imza atacağına, sevilen bir kişiye yardım edileceğine, tabir edilir. Ayrıca rüyada birinin para vermesi ama almamak görmek manevi olarak huzursuzluk yaşayacağına, etrafındaki insanlardan bir kısmı tarafından dışlanacağına, işlerinde hiç ummadığı bir anda büyük bir sorunla karşılaşacağına, hayırlı olan mallara ve paraya kavuşacağına, kendine değer vermeye, parasal veruhsal olarak kötü bir döneme girileceğine, yorumlanır. çok büyük üzüntüler yaşayacağına ve sonraki dönemlerde bu durumdan kaynaklanan sıkıntılardan çok çekeceğine tabir edilir. uzun süreden beri iş hayatında yaşanan maddi sıkıntıların biteceğine delalet eder. bazı konularda kararsızlık yaşanacağına alamet eder. dayanışma içinde kalacağına yorulur. Dini olarak Rüyada birinin para vermesi ama almamak tabiri Dini olarak rüyada birinin para vermesi ama almamak kendisine bu süreç içinde maddi ve manevi açıdan destek veren, günah işleyeceğine, yapacağı işlerde çok büyük bilgi ve deneyim sahibi olarak çok rahat bir şekilde birçok projenin altından kalkacağına, deyim yerindeyse elinin iş ve ekmek tutacağına, elinde bulunan imkânları kullanarak çok hayırlı projelere imza atacağına, ele geçen fırsatların kaçırılmasına sebep olan şeylerin ne olduğunun bulunacağına, başarılı bir iş hayatı geçirileceğine, hayatına yeni anlamlar ve değerler geleceğine, eş ve para konusunda kişinin çok şanslı olacağına, maddi ve manevi çok büyük kazançlar elde edeceğine ve kazandığı şeyleri hem kendi işleri için hem sevdiklerine yardım etmek için kullanacağına, delalet eder. Psikolojik olarak Rüyada birinin para vermesi ama almamak yorumu Psikolojik olarak rüyada birinin para vermesi ama almamak her şeyin yolunda gideceğine, ailesi ile rahatının ve huzurunun yerinde olacağına, elinde bulunan imkânları pek iyi bir şekilde değerlendireceğine, içinde bulunulan durumun düzeltileceğine ve sorunların kısa vadede çözüme kavuşacağına, yaşadığı tartışmaların sorunsuz bir şekilde biteceğine, rahat bir nefes aldıracak bir karar vereceğine, yakın bir zaman içinde çok başarılı işlere imza atacağına, sıkıntılı ve yorucu bir döneme gireceğine, işaret KONULARDA RÜYA TABİRLERİ ESERLERİMİZ SON EKLENENLER GÜNÜN AYETİ Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.BAKARA- 153 ÖZLÜ SÖZLER Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir. Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun? Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır. Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. Hz. Ali Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur. Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir. En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır. Alem-i Berzah insanın kendisidir. Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır. Mutaşabih ayetler ledünidir. Ölüm ve cehennem korkusu Hak'ka dost olmayanlar içindir. Şartlanmalardan ve önyargılardan arınmadan kimse masum olamaz. Uzlaşmak için bahane arayan düşman zıtlaşmak için bahane arayan dosttan daha iyidir. Baki hakikatler fani merkezli inşa edilemez. Her zorluğun çözümü sevgidir. Allah var gayrı yok sevgi var dert yok. Allah de ötesini bırak. Sorunları erteleyen ve örten değil çözüm üretip sorunları çözen olmalıyız. Kişinin irfanı kemalatı nispetinde şeytanı da nefsinin şiddetinde olur. Kötü huylardan kurtulmanın en keskin yolu ilahi aşka yanmaktır. Mücevherden sarraf olan anlar, başkası bilemez. Ne fark eder kör için elmas da bir, cam da bir. Eğer sana bakan kör ise sakın sen kendini cam sanma.Mevlana Kendini oldum ve doğru zannedenler kendileri gibi düşünmeyenlerden rahatsız olurlar. Eflatun'a dediler ki "Ne kadar çok çalışıyorsun". O da dedi ki "hayır ben sevdiğim işi yapıyorum" Allah kuluna sevdirdiği her işi kuluna kolaylaştırır. Kurtuluş hidayete tabi olanlar içindir. Selam olsun hidayete tabi olanlara. Tevhid-i Ef-al meratibi ihvanın kendi gerçeğine seyir haritasıdır. Kişi ilk önce kendisinin arifi olacak ki Rabbinin arifi olabilsin. İnanmak başka şey, teslim ve tabii olmak başka şeydir. Kalıcı dostluklar edinin. İhvan gibi yaşa, gerisine karışma. Mutlu insan başkalarının mutluluğu için yaşayandır. İslam dini istişare esaslıdır. Allah için affet, Allah için paylaş. İhvanlığını işine göre değil, işini ihvanlığına göre ayarlayacaksın. Kul, iradesini Allah’a teslim edendir. Hakk'ı hatırladığımız unuttuğumuzdan fazla olsun. "Olacağım" diyene engel yok, "olmayacağım" diyene bahane çok. Ben merkezli değil, biz merkezli olun. Dervişçe yaşamak, tevhitçe yaşamaktır. Yaptığınızı azimle yapın, hırs ile yapmayın. Kullukta devamlılık esastır. Önce emin insan olmalıyız. Derviş, halinden belli olmalıdır. Beşeriyet kemalâtın hammaddesidir. Mükemmeliyet istikamette daim olmaktır. İnsanın cismi arza, ruhaniyeti semaya mensuptur. Yaradılış farziyetimiz hakkı bilmektir. Hakk'ı tanımanın ön şartı Resulûllah’ı tanımaktır. İnsanın sırrında Allah’ın sonsuzluğu vardır. Kulluğa bahane yok değer üreteceksiniz. Şikayet, Mevla’ya hürmetsizliktir. Kulluk adına yapmadıklarımıza hiçbir bahane geçerli olmayacak. Bu âleme kavga için gelmedik. Telkin öncelikle bizim nefsimize olmalıdır. İnsan, Allah’ın sırrı Allah da insanın sırrıdır. Varlığımızın sebebi zuhuru, Cenab-ı Resulûllah’tır. Kullukta teslimiyet “Rağmen” olmalıdır. Kazası olmayan tek şey hayatımızdır. Sevgi dışındaki bütün hallerde zorluk vardır. Nefsinde mevsimi hazan olanın, gönül mevsimi bahar, Ahireti bayram olur. Hayat yaşamak, yaşamaksa sevmektir. En güzel keramet istikamet üzere olmaktır. Kişinin Rabbini tanıması için kendini tanıması lazım. Hakk’ı ancak Mirat-ı Muhammet’ten görebiliriz. İnsanı Hakk’ta sonsuzlaştıran ve yaşatan, sevgidir. Sevgi bütün yaratılanların varoluş mayasıdır. Sevgisiz olan her mekân ve mahâl mundardır. Sevgi Allah için yanmak ve olmaktır. Allah’ın ve Resulullah’ın sevgisi ile yanmayan gönül hamdır, ahlâttır. Hakikat ehlinin sermayesi aşk-ı sübhandır. Talepte kararlılık, kararlılıkta da sabır esastır. Sabır, sadrın genişliği kadardır. Sadır genişliği ise; kabulümüz, sevgimiz kadardır. Kamil insan demek;Bütün duygularda,düşüncede ruhta olgunlaşmış insan demektir., Dervişân, Mürşidinin eşiğinde sadık olduğu sürece, farkında olsa da olmasa da tekamül halindedir. Kim ki Allah’ı ciddiye almaz ise; Allah o kimseyi ciddiye almaz. Hakkı görmeyen gözler amadır. Gayret olmadan kişinin ulaşacağı hiçbir âliyet olamaz. Kendi gerçeğimize yol bulmak için arz üzerinde var olan bütün mevcudiyetten istifade edeceğiz. Bu fırsat âleminin bir tekrarı daha yoktur. Hiçbir oluşum kendi halinde, kendi başına müstakil değildir. İhvan isek bir iddianın sahibiyiz demektir. İhvanın kemâlâtı, olgunluğu, karşılaşmış olduğu olumsuz tecellilere verdiği tepkilerle ölçülür. Kişi muhatabı ve müdahili olmadığı hiçbir meselenin şahidi olamaz. Herkes kazanımlarını kayıplarını tespit etsin ki şuurlu bir hayat yaşayabilsin. Birebir uyarılar insanı daha çok uyandırır. Bütün canlılara dostça yakın olmalıyız. Tekâmül için her anı yeniden yaşamak , her anın yeniden talibi olmak zorundayız. Gayret etmeyen kişiden Kâmil insan olmaz. Ehl-i talip bu Kâinatın özelidir, özetidir. Kul, hizmeti kadardır. Kul, sevgisi kadardır, Kul hoş görebildiği kadardır. Kul feragat edebildiği kadardır. Kul paylaşabildiği kadardır. Ehl-i ihvan’ın sevgisi Rabbi’nin sevgisi, meşguliyeti Rabbi’nin meşguliyeti olmalıdır. Her an Rabbi ile meşgul olanın, muhatabı Rabbi olur. Güzel bakmalı, güzel konuşmalı, güzel dinlemeliyiz. Hayırları geciktirdiğimiz zaman şerre dönüşür. Şerleri geciktirdiğimiz zaman hayra dönüşür. İhvanın irşad olmasının ön şartı teslimiyattır. İlmen yâkinlik; bilmek ve kabul etmektir. İhvan telkin edileni yaşadıktan sonra Hakkel yâkina ulaşır. Kul, Rabbini ne kadar ciddiye alırsa, Rabbi’de onu o kadar ciddiye alır. Rahman’ın sevgilisi olmak gönlü cenab-ı Resulullah’a yönetmek ve tabi olmakla orantılıdır. İhvan, kendi özünde kâmil duruşa ulaşırsa, onda bir değil de nice esmanın açılımı, nice sıfatın inkişaf ve izhariyeti yaşanacaktır. Dünkü gibi konuşan, dünkü gibi anlayan, dünkü gibi yaşayanın anı ve akibeti hüsrandır. Ehli gönül olan, ,Resulullah’a ve Ehli Beyt’egönül veren Ehl-i İhvan’ın seyr-i sülüğü nefis merkezli akıl ile değil gönül merkezli akıl iledir. İhvan, hayırda ve şerde damlayı derya mesafesinde görecek kadar Rabbini önemseyen olmalıdır. Hakka vuslat, ancak aşk- sübhân ile olur. Aşığın, sevgisinin sancısıyla uykularının kaçması lazım ki, orada aşktan söz edilebilsin. Hayatla zıtlaşan değil hayatla uzlaşan olmalıyız. Eğer kişi yarışacaksa hayırda yarışsın selâmda, yarışsın, paylaşmada hoş görüde affetmede yarışsın. Kişi tercihinin neticesini yaşar. İnsan, sevebildiği kadar, değer üretebildiği kadar insandır. İhvan, arif olmalı ve gönlünü bütün olumsuzluklardan arındırmalıdır. Herkes yaptıklarının neticesini yaşayacak. Biz kulluğumuzu her gün yeniden yenilemeliyiz. Üstünlük ancak takva ile sevgi iledir. Allah hiçbir zaman abes ile iştigal etmez. Her işte bizim için hikmet ve hayır vardır. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. Herkesin şeytanı, Cebrail’i, Mikail’i, İsrafil’i ve Azrail’i kendisiyle beraberdir. Ehl-i ihvan demek arif olan, Hakk'a eren demektir. Sevginin tezahürü ibadettir. Eğer inanıyor, iman ediyor, seviyorsanız, yap denileni yapacak ve aksatmayacaksınız. Sevenin ne gecesi ne gündüzü ne yorgunluğu ne bahanesi ne de mazereti olur. Karşılaştığımız zorlukların tamamı tekâmül için ikrarımızı ispat içindir. Bu âlem teşbih, tespit, tenzih, takdis ve şahadet âlemidir. İnsanın Hak katında kadri, kıymeti sevgisi kadardır. İnsan, yaşadığı zorluklar aşabildiği engeller kadar insandır. Hiç zorluk, acı çekmeden, uğraş ve çaba sarf etmeden kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir. Hepimiz Allah’ın Resulûllah’ın ve Ehlibeyt’in aşkından muhabbetinden istifade edip Hakk’ta bakileşebilecek yetilere sahibiz. İnsan, asliyeti kendisine unutturulmuş varlıktır. Müsemmâ ehli olan için, isimler değişşe de asliyet değişmez. Hiçbir güzelliği kendimize mal etmeden, bütün güzellikleri Rabbimizden bilmeliyiz. Herkesin imtihanı iddiası kadar olur. Yani iddiası büyük olanın, imtihanı da büyük olur. Kâinat, insan için, insana hizmet için halk edilmiştir. Hayatın tamamı, kulluğun ve dostluğun talimidir. Kişi bilgisinde değil yaşantısında kâmil insan olur. Bizim yaşadıklarımız; tercihlerimizin, taleplerimizin ve dualarımızın neticesidir. Mezheplerin farklı olması, dünya iklimlerinin, ırkların ve kültürlerin farklı olmasındandır. İrfan mekteplerinin temelde aynı, detaylarda farklı farklı olması insanların, meşreplerinin farklı farklı olmasındandır. Kimi takva ile kimi zikrullah ile, kimi hizmet ile, kimi de ibadet ile Hak rızasına ulaşmak ve kâmil insan olmak arzusundadır. Din adına zıtlaşmalar, taraflaşmalar ve tefrikalar çıkarmak Rahman’ın ve Kuran’ın reddettiği duruşlardır. Elin eksiğiyle uğraşan, kendi eksiğini hiçbir zaman göremez. Biz bu âleme eksik tespit zabıtalığına gönderilmedik. Âşık; mâşûkunu hususiyetle geceleyin, en çok yalnızlık halindeyken düşünür. Geceleri ve seher vakti çok özeldir. Dostluğun ilk şartı sevmektir. Fakat çıkarsız beklentisiz sevmektir. Dost olmak, dostun her türlü yüküne katlanmaktır. Bizim için yaşamak bir gündür, o da bugündür. Kulluk adına yapmamız gereken ne varsa sabırla ve ihlâsla yapmalıyız. Hak katında gıdalanmanın birinci esası, âdab-ı Muhammediye ve hakıkati Mahmudiye ile kıyam durmaktır. Biz eyvallah tacını, sensin’ tacını başımızdan, hiçlik hırkasını da eğnimizden hiçbir zaman çıkartmayacağız. Bir damlanın hiçliğe ulaşması, onun deryaya düşmesiyle olur. Bize ulaşan her tecellinin, Mevlâ'dan olduğunun bilincinde olalım ve rıza gösterelim. Sakın tecellilerden kahreden, kederlenen olmayalım. Tecellilerden şikayetçi olmak, kulun Rabbine olan saygısızlığıdır. İhvan, hangi tecelli içinde olursa olsun, mutlaka güzel düşünmeli ve güzel değerlendirmelidir. Edep ve âdap dışında nefes almayalım. Biz, Cenâb-ı Resûlullah’ın vitrini olmalıyız. Bütün nimetler ve âliyetler, gayret ve hizmet iledir. Biz hangi hali yaşıyorsak bizim için hayırdır ve hikmetlidir. Hikmete tabi olanlar hikmet ehli olurlar. "Senin için Ya Rabbi" zevkiyle hayatı yaşayalım. Huzur, ancak tevhid ile aşk ile sevgi ile Allah’a ve Resûlun’e yönelmek iledir. Güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır. Her gününü son gün, her namazını son namaz, her muhabbetini son muhabbet gibi kabul eden kişinin yaşantısı Ehl-i ihvanca olur. Büyük laf etmemeye sahibi olalım. Ehl-i Beyt olmak, hem nesebi hem de mezhebidir. Ehl-i Beyt, Kur’an’ın ete kemiğe bürünmüş halidir. Yaptığımız her şey kulluğumuzu ispat edercesine olmalıdır. Halkı memnun etmek için Hakk'ı incitmeyelim. Kemalat, hissedilen ilk nefesten son nefese kadar sadece Allah ve Resûl’u için say ve gayret etmektir. Tevhid-i Ef-al hakikatin zübdesi, tevhidin nüvesidir. Kullukta edebi olmayanın Hak’ta izzet bulması mümkün olamaz. Hikmetleri seyretmenin tek şartı, tecellilere karşı sabırlı olmaktır. Kişi yaşamış olduğu imtihanları aşabildiği kadar tekâmül etmiş olur. Aslında bize zor gelen tecelliler, bizim için ikramdır. Kulluğun esasında yap denileni yapıp sonucuna da razı olmak vardır. Bütün kâinat, kişinin kendi hakikatine misaldir. Öncelediğimiz Allah ve Resûl’u olmalı. Ertelediğimiz ise nefsimizin arzu ve istekleri olmalıdır.. Dervişi tekâmül ettirecek olan iştiyakı, kendine olan telkini, ve gayretindeki kararlılığıdır. Her günü yaşamak, her günü diğer günden farklı bir alana taşımak için biz bugünün talebesiyiz. Hatasını kabul edip hatasından dönen kul hayırlı kuldur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İhvan ne dünle ne de yarınla zaman kaybedecek sadece anını ve gününü değerlendirecek. İhvanlık, halde örnek olmaktır. Aile yaşantımızla, tecellilere olan tepkilerimizle, kişilerle olan ünsiyetimizle, her halimizle hele hele de ibadete olan düşkünlüğümüzle fark edilmeliyiz. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, Hak katında şerefli olamaz. İbadet etmenin hoşnutluğunu yaşarken bu hoşnutluğu, ibadet etmeyenlere karşı bir üstünlük saymadan fail Allah'tır zevkiyle yaşamalıyız. Kıyas, şeytani sıfatlardandır. Karşımızda gördüğümüz eksikliği önce kendimizde tetkik etmeliyiz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrine mürşitsiz yol bulamaz. Baki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak Hak’ta ölüp Hak’ta dirilmektir. Hayata ders veren değil de hayattan ders alan talip olmalıyız. Anlayan ve öğrenen olmalıyız. Anladığını genişleten, hayatına uyarlayan olmalıyız. Tasavvuf önce şeriat-ı Muhammediye ile hakikat-ı Mahmûdiye ile hikmetler talim edilir. Bir meselenin görevlisi olmak ayrı şeydir, gönüllüsü olmak ayrı şeydir. Ehl-i ihvanla konuşularak halledilmeyecek hiçbir mesele olmamalıdır. Hak dostları bir araya geldikleri zaman bakışmaları bile muhabbettir. İhvanlığın dört ana esası vardır; ihlas, şecaat, cesaret ve cömertliktir. Hayatın tamamında, her adımda, her bir nefeste; bir tuzak, bir imtihan vardır. Gönül, Rahman ile coşarsa; kişi karşılaştığı her türlü tecelliye sabır ve tefekkür ile mukavemet gösterir. İhvan, ne Dünya ne de ahiret beklentisi olmaksızın kulluğunu fi-sebilillah yaşamalıdır. Kur’ân'ı öğrenmeye, okumaya, okutmaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım. İslam, yap denileni yapmak; yapma denilenden uzak durmaktır. Kulluğunu yarına erteleyenin Allah sevgisi yeterli değildir. Tekâmül etmek için sürekli gayret halinde olmalıyız. İnsana olan sevgisizlik Allah’a olan sevgisizliktir. Allah’a vuslat ancak Aşk-ı sübhan ile olur. Hak’ta bâki olabilmek için kayıtsız şartsız teslim olmalıyız. Dilimizde zikrullah ile gönlümüzde her daim muhabbetullah ile inşa olmaya çalışmalıyız. Şeriatın ihlâl olduğu yerde hakikat olmaz. Her türlü tecelliden istifade edecek kadar arif,hiçbir zorluktan yılmayacak kadar da dirayetli olalım. Arif olan baktığı her zerreden, karşılaştığı her tecelliden kendisine istikamet arar. Ehl-i ihvan hatasında ve günahında ısrar etmeyen ve tövbesinde aceleci davranandır. Âşık maşukundan gelen cefalardan haz duymazsa gerçek aşık olamaz. Kendisindeki gayrilikten arınan insan için dışarıda ve içeride gayri olan hiçbir şey kalmaz. Kişinin samimiyeti, sadakati ve sevgisi ona istikamet verir. Bizden istenilen öncelikle safiyet, samimiyet ve sadakattir. Ehl-i ihvan öyle bir kristalize olacak, safiyet kazanacak, kendi benliğinden öyle bir sıyrılıp latifleşecek, şeffaflaşacak, kendine ait bir renk zan düşünce ve duygu kalmayacak ki Allah’ın boyasıyla boyansın yani Resûlullah’ın haliyle hallenmiş olsun. Gayret, kulluğun esasıdır. Biz bildiklerimizle amel edelim. Bilmediklerimiz, bize bildirilecektir. Her Ehl-i ihvan bulunduğu cemiyette fark edilmelidir. Bizim sabrımıza, bize kötülük yapanların şahitlik etmesi lazım. Asli maksadımız, nefsimizi ve Rabbimizi tanımaktır. Gayret etmeyen kişiden kâmil insan olmaz. İhvan, kendi hakikatine seyri sülük ederken hem dünyasını hem de ukbâsını saadete erdirmiş olur. Muhabbetimiz Resûlullah’ın ve Ehl-i Beyt’in muhabbeti, davamız Hak davası olsun. Eğer insan Rahman’ın aynası olacaksa yansıtıcılığının çok net,arı ve duru olması lazımdır. Eğer bir olumsuzlukla, zorlukla karşılaşıyorsak, bu bizim olumsuzluluğumuzdandır. Arz ve semada her ne olursa insan ile ilişkilidir. Sözümüzün ilk müşterisi kendi kulağımız olmalıdır. İslâm şahitlik ile başlar, şuhut ile yaşanır. Ve yine şahitlik ile kemal bulur. Hangi başarı vardır ki uğraşsız gayretsiz ve gönülsüz zuhura gelsin. Aşığın ölümü Hakk’ta vuslat, sonsuzluğa uyanmak ve sonsuzluğu yaşamak olur. Artık etrafımızla ve kendimizle olan kavgamızı bitirip, sevgiyle nefes almanın gayretinde olmalıyız. Kişinin kararlılığı tecellilere gösterdiği mukavemeti kadardır. Aşık hep maşukundan söz etsinler, hep ondan konuşsunlar ister; zaten gayrı şeyler aşığı rahatsız eder. Kişi mutmain olmadıkça kulluğunda, dostluğunda hep hüsrandadır. Cemal aşıkları için gayri olan her şey haramdır. Zikrin esası namazdır, muhabbetullahdır. İhvan, hayatın tamamında Rahman’ın iradesi altında yaşamaya dikkat ve özen göstermelidir. Her şeye rağmen seveceğiz Her şeye rağmen hizmette gayretli olacağız Kulluk, içinde Rabbi'nden başkasını bulundurmayan, gayrilerden boşalmış hiçlik makamıdır. Hayatın ve kulluğun emanetçisi olduğumuzu, bu emaneti taşımamız ve ehline teslim etmemiz gerektiğini hatırdan çıkartmamalıyız. Hayatı hep Hakkça yaşamanın gayretinde olmalıyız. Hayat, bizi kullukta belirli bir kıvama taşımak içindir. Kendine gafil olan, Allah’a arif olamaz. Her varlık Hakk'tandır ve Hak ile kaimdir. Bütün masivalardan arınmak, “ölmezden önce ölmek” Hak’ta ebed olmak; olağanüstü bir azim ve gayret ister. Kişinin kararlılığı, cesareti, azmi ve sevgisi bir arada tekmil olursa; kişinin önünde aşamayacağı engel ve mâni olmaz. Talibin âli ve en yüce değerlere ulaşabilmesi, Allah ve Resûlu’ne olan muhabbeti, sevgisi ile orantılıdır. Hedefimiz ve gayemiz, bugün tevhid noktasında Allah’ı Resulullah’ı ve Ehl-i Beyt’i dünden daha farklı idrak etmek ve yaşamaktır. Tevhid adına bize yapılan teklifatın tamamını yaşamak, bizi kendimize döndürmek ve kendi hakikatimizle tanıştırmak içindir. Tevhid meratiplerindeki yaşam talimlerinin tamamı, bizi kendi ruh derinliğimizdeki iç potansiyelimizden istifade ettirmek adınadır. İhvanın bilip, yapmak isteyip de yapamamasının sebebi kendisinde yetersiz olan kararlılığı, gayreti ve talebidir. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, mükerrem ve münevver olamaz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrinde mürşitsiz yol kat edemez. Kulluk adına yaşanılacak ne kadar âli değerler varsa, bunların tamamı ancak mürşid-i kâmilin nezaretinde ve refakatinde yaşanılabilir. Bâki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak, Hakk’ta ölüp Hakk’ta dirilmektir. Yaşadığımız ne tür olumsuzluk olursa olsun, bizim hedefimize olan iştiyâkımızı arttırmalıdır. Her türlü olumluluk ve olumsuzluktan istifade eden olalım. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. İhvan, kendisini yargılayan, kendisini öz eleştiriye açık tutan ve kendini kemâle taşıyan olmalıdır. İhvan, ancak telkin edilen hikmetli sözleri, hadisleri ve ayetleri yaşantısına uyarlayarak gayretinde istikamet bulabilir. Kim hidayeti dilerse hidayete ulaşacak; kim hidayete ulaşmak istemezse Rahmân da ona hidayet etmeyecek. İnancı olmayanın istikameti olmaz. İnsan-ı asli Allah’ın aynasıdır. Nurun olduğu yerde zulüm, dinin olduğu yerde kin, sevginin olduğu yerde nefret olmaz. Ehl-i ihvan demek arif olan gerçeklere eren demektir. Herkes tercihinden yönelişinden meyil ve rızasından sorumludur. Nimete ulaşmak için mutlaka hizmete talip olmalıyız. İhvan düşünmekle, keşfetmekle ve gayret ile kemâlat bulur. “Rabbim” diyen için zaten zorluk yoktur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İslam, aslen teslim olmak ve selamet bulmaktır. NAMAZ VAKİTLERİ
Rüyada dilenciye demir para vermek Rüyada dilenciye demir para vermek ne anlama geliyor, Dilenciye demir para vermek Rüya Tabiri, rüyada dilenciye demir para vermek ne demek,Rüyada dilenciye demir para vermek Rüyayı gören kişinin hayır yapmak ya da bir adağını gerçekleştirmek için feda edeceği ya da gözden çıkaracağı bir miktar paraya delalet eder. rüyada dilenciye çok sayıda demir para vermek, büyük bir sevap ve iyilik anlamına gelir. rüyada dilenciye birkaç demir para vermek, maddi gücün yettiği oranda ama çok büyük içtenlikle yapılacak bir hayır işi demektir. rüyada dilenciye yarım demir para vermek, zoraki bir yardımda bulunmaya yorulur. Rüyada yerden demir para toplamak Rüyayı gören kişinin uzun zaman işsiz kalması nedeniyle diplomasının çok altında bir iş yapmak mecburiyetinde kalmasına işaret eder. örneğin, rüya sahibi üniversiteyi birincilikle bitirmişken iş bulamayışı nedeniyle karnını doyurmak ve geçimini sağlamak için pazarda tezgahtarlık yapmak zorunda kalacak demektir. rüyada yerden tarihi geçmiş demir para toplamak, zarar getirecek bir iş yapmaya ya da böyle bir düşünceyi benimsemeye veya böyle bir yolu tutmaya yorulur. rüyada yerden küçük demir para toplamak, elde edilecek az bir rızka razı gelmeye ve buna boyun eğmeye delalet eder. Rüyada yabancı demir para görmek Marka ve prestij bakımından daha kazançlı ve daha saygın bir işe atılmaya, normalden daha fazla kazanmaya ve bu girişiminden uzun süreli gelir sağlamaya yorulur. rüyada yabancı demir para almak, rüya sahibine yabancı olan yani daha önce hiç denemediği bir işten kazanacağı bol para demektir. rüyada yerde yabancı demir para görmek ve almak, yeni br fikir geliştirmeye ve bunun üzerinde çalışarak büyük gelir elde etmeye alamet eder. rüyada yabancı demir para biriktirmek, ileriye dönük bir işin alt yapısını ve hazırlıklarını şimdiden yapmak anlamına gelir. Rüyada tuvalette demir para görmek Rüyada tuvalette demir para görmek ve almak rüya sahibinin çok uğraşmak zorunda bırakılacağı bir alacağını tahsil etmesine demekttir. kişinin bunun için çok fazla cefa çekmek mecburiyetinde bırakılmasından ötürü o parayı rahat ve keyifle harcamayacağına tam tersine o paradan deyim yerindeyse midesinin bulanacağına ve onu bir an önce eliden çıkarmaya bakacağına delalet eder. rüyada tuvalette demir para görmek ve almamak, geleceği öngörülen bir soruna ya da sıkıntıya karşı bazı hazırlıklar yapılması anlamına gelir. rüyada tuvalette demir para görmek ve sifonu çekmek, tabiri caizse haydan gelip huya gidecek bir parayı elinin tersiyle itmeye ve onu kabul etmemeye yorulur. Rüyada topraktan demir para toplamak Tutumlu davranmaya, gerekmediği sürece masraf yapmamaya ve sadece zaruri ihityaçları karşılamaya yani maddi harcamanın azaltılması gerekecek sıkışık bir dönem geçirmek ya da ileriye yönelik hiç birikim yapmadığının farkına varıp ilerisi için köşeye birkaç kuruş atmaya delalet eder. rüyada topraktan çamurlu demir para toplamak, tahmin edildiği gibi kötü değil bilakis iyi, hayırlı ve olumlu yönde sonuçlanacak bir gelişme yaşanmasıdır. rüyada topraktan çok fazla demir para toplamak, parasızlık nedeniyle alınamayan bir eksiğin alınması için gereken maddi güce ulaşmak anlamına gelir. Rüyada kağıt para ve demir para görmek Gelirin yeteri oranda kazanıldığına, bu sayede giderlerin karşılanabildiğine ve rüya sahibinin kendi halinde geçinip gittiğine işaret eder. rüyada birinden kağıt ve demir para almak, bir borcu kapatmaya ya da tam tersine zamanında borç verilmiş kimseden onu geri almaya yorulur. rüyada birine kağıt ve demir para vermek, alınacak birşey konusunda bir kimseyi aracı etmeye, rüyada birinin başkasına kağıt ve bozuk para vermesi ya da birinin başkasından kağıt ya da bozuk para alması, kişiler arasındaki fikir alışverişi ya da iyi niyetli olarak iki tarafın birbirine tavsiyelerde bulunması demektir. Rüyada kâğıt para görmek Maaş gününün yaklaştığı anlamına gelir. rüya sahibinin ana sütü gibi helal olan kazancı ve rızkıdır. her kuruşu helal olan, alın teri ile kazanılan maaş anlamına gelir. aynı zamanda kişinin layığı ile yaptığı ve zamanında teslim ettiği bir işin karşılığı da olabilir. Rüyada dilenciye demir para vermek Rüyayı gören kişinin hayır yapmak ya da bir adağını gerçekleştirmek için feda edeceği ya da gözden çıkaracağı bir miktar paraya delalet eder. rüyada dilenciye çok sayıda demir para vermek, büyük bir sevap ve iyilik anlamına gelir. rüyada dilenciye birkaç demir para vermek, maddi gücün yettiği oranda ama çok büyük içtenlikle yapılacak bir hayır işi demektir. rüyada dilenciye yarım demir para vermek, zoraki bir yardımda bulunmaya yorulur. Rüyada demir para yutmak Rüya sahibinin taşıdığı yük olarak değerlendirilir. fakat bu yük artık rüya sahibine fazla gelmeye başlamıştır, rüya sahibinin isyan etmesi çok yakındır diye tabir edilir. Rüyada demir para yemek Rüyada bir tane demir para yemek, bir karardan ya da davranıştan yana beklenmedik sonuçlar almak ve onu tekrar etmeme konusunda kararlı davranmak, rüyada birden fazla demir para yemek de bir başarısızlık karşısında çok hırslanmak ve istenilen başarıyı yakalayana değin sürekli olarak o işi denemek anlamına gelir. Rüyada demir para vermek Sevinç ve mutluluk bulmak anlamına gelir. rüya sahibi çok güzel şeyler yaşayacak, olumlu ve güzel sözler işitecek, işleri ve hayatı yoluna girecek demektir. Rüyada demir para saymak Rüya sahibi için şans ve fırsat anlamına gelir. rüyasında saydığı para miktarı ya da sayısı kadar şan elde edecek ve kısmete kavuşacaktır. Rüyada demir para görmenin psikolojik yorumu Demir para maddi anlamdan daha çok manevi anlamıyla değerlendirilir. bireyin çocukluğuna dair anılarına ve yaşadığı güzel günlere yönelik bir rüyadır. kumbrada biriktirilen bozuk paraları ifade eder ve o bozuk paraların bireyde nedenli önemli olduğunu ve nasıl büyük bir anlam taşıdığını yansıtır. kumbarası olmamış bir çocuk yoktur. toplumsal bir gelenek ve kültür sayılacak bu alışkanlık ve toplumsal davranış ebeveyinlerin çocuklarına tutumlu olma alışkanlığı edindirmek amacıyla nesillerden nesillere taşınmaya bugün bile devam etmektedir. demir para ya da bozuk para birey için babayı, dedeyi, amcayı, dayıyı hatırlatır ya da bayramlarda komşu teyzeden ya da mahalle esnafından alınan harçlıkları ve o kimseleri ifade eder. Rüyada demir para almak Sıkıntı ve zorluk yaşamaya delalet eder. rüya sahibi işinden olup ekmeğini kaybedebilir ya da üzüleceği haberler alabilir. Rüyada delik demir para görmek Idealler ve amaçlar konusunda kendini sınırlandırmaya, standartların dışına çıkmaktan korkmaya, meslekte geçmiş kalıpların, bilgilerin ya da tecrüberlin dışına çıkarak yeni şeyler deneme cesaretini gösterememeye alamet eder. rüyada delik demir para bulmak ve almak, bir kimsenin tavsiyesi doğrultusunda hareket etmek demektir. rüyada delik demir para bulmak ve almamak, kişisel bir fikir ve istekle yola çıkmaya ve iş yapmaya yorulur. rüyada delik demir para biriktirmek, geçmişe dair çok anı ve yaşanmış hikaye dinlemek ve buna karşı büyük bir ilgi duymaktır. Rüyada çocuğa demir para vermek Rüyada kendi çocuğuna demir para vermek, tanıdık birini mutlu etmeye yönelik bir davranışta bulunmaya ve onun gözünün yaşını silmeye işaret eder. rüyada başkasının çocuğuna demir para vermek, bir kimseye karşı ilk adımı atmak, onunla komşuluk, ahbaplık etmek ya da dostluk kurmak demektir. rüyada kardeşinin çocuğuna demir para vermek, aile içinde eli sıkı olarak bilinmek anlamına gelir. Rüyada bir avuç demir para görmek Bir derde ilaç olacak ama bununla sınırlı kalacak yani ardı gelmeyecek bir gelirdir. kişinin sürekli olsa düzenli maaşı olacak bir işi sadece bir defa yapma şansı elde edeceğine yorulur. yani tek seferlik yapılacak ve tekrarı olmayacak bir iştir. rüyada bir avuç demir para almak ve vermek, gelen kazancın tamamının faturalara, kiraya ve mutfak masrafına harcanmasıdır. yani alacağın borca eşit olması anlamına gelir. rüyada bir avuç demir para biriktirdiğini ya da topladığını görmek, rüyayı gören kişinin tüm varı yoğu sayacağı birikimine işaret eder. Rüyada başkasına demir para vermek Birine bir konuda öneride bulunarak ona dolaylı da olsa yardım etmek anlamına gelir. rüyada başkasına eğri demir para vermek, birini önemsiz nitelikte yanlış yönlendirmeye örneğin ona yanlış bir adres tarifi vermeye yorulur. rüyada başkasına paslı demir para vermek, bir kimseye işine yaraması amacıyla verilecek bir fikrin işlememesi anlamına gelir. rüyada başkasına çamurlu demir para vermek, ona kötülük yapmış gibi algılanacak fakat aslında tamamen onun iyiliği için yapılacak bir iş demektir. kişi bunun kendisi için ne kadar büyük bir iyilik olduğunu sonradan anlayacak ve rüya sahibine bunun için minnettar kalacaktır. Rüyada dilenciye demir para vermek = Rüya Tabirinin yorumlarına baktınız, diğer rüyalarınız için arama yapın. Rüya Tabirleri Sözlüğü, Diyanet, İslami Rüya Tabirleri, Diyadin,
Halvetiyiz biz erenler Nişansızlık nişanımız Soyumuz İbrâhim soyu Muhammed pirimiz bizim Ey aşıklar ey garipler Bu diyar hangi diyar Kerbeladir gam yüklüdür Kan gölüdür bu diyar Cemal yolu bulunur Allahı zikretmekle Resulullah bilinir Daim tevhit etmekle Aşık olan söz eylemez Aslına yalan söylemez Söz veripte geri dönmez Muhammede bak ibret al Söyledin özünde ara kendini Özünde gizlidir senin Muhammed Sözünde anlattın bize tevhidi Özünde gizlidir senin Muhammed Açılınca güller dalda Bülbüller ötüyor onda Hasan Hüseyinim gonca Kokulmuyor Muhammedsiz Cemalini seyredince Resulullah kim bilince Ehlibeyit söylenince Yanıyorum cemaline Güzel aşık cevrimizi Çekemezsin demedim mi Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedim mi Gel aşıklar gel arifler Gel Muhammedi bulalım Ey dost yolunda sadıklar Gel Muhammedi bulalım Previous Next Rüyada Tanıdık Birinin Para Vermesi Ama Almamak Görmek Rüyada tanıdık birinin para vermesi ama almamak görmek tahmin edilenden daha fazla kar getireceğine, özel hayatın da istenildiği gibi gideceğine, bir sebeple sorun yaşayacağına, dualarının kabul olup gerçekleşeceğine, uzun bir süreden beri güzel bir şekilde ilerleyen işlerin yakında çok kötü bir duruma düşeceğine ve çok daha büyük üzüntüler yaşayacağına, canın çektiğine ve gözünün gördüğüne ulaşma imkânı elde edeceğine, sağlıkla ilgili olarak yaşanacak bir sorunla uğraşmak zorunda kalınacağına, tabir olur. Ayrıca rüyada tanıdık birinin para vermesi ama almamak görmek üzüntülerinin yerini mutluluğun alacağına, sevdikleri ile kavuşacağına, önemli işlere imza atacağına, kendisine ait sosyal çevrede mutlu mesut yaşayacağına, evinin düzenini, karşısına çıkacak engellerin ve aksiliklerin ortadan kalkacağına, yorumlanır. sorunlarından ve borçlarından kurtulacağına tabir edilir. akılda bulunan bir projenin kişiyi olumsuz etkileyeceğine ve zamanında karşısına çıkan bir durumda sıkıntılı durumlara düşüleceğine delalet eder. bereketli yağmurlara alamet eder. gittikçe artan bir iş grafiği yakalayacağına yorulur. Dini olarak rüyada tanıdık birinin para vermesi ama almamak görmek tabiri Dini olarak rüyada tanıdık birinin para vermesi ama almamak görmek yapılan hataların ve düşülen kötü durumların düzeltileceğine, kötü niyetli bir arkadaşın yol açtığı sıkıntıların ortadan kaldırılacağına, işlerinde ve çalışmalarında yalana dolana ve üçkağıda başvuracağına, çok uzak bir yere gideceğine ya da uzak bir yerden üzücü bir haber alacağına, olumlu birçok adım atılmasına vesile olacağına ve iş hayatında çok daha fazla kazanç sağlayacak işler ile ilgileneceğine, rüya sahibinin hayatının bir daha asla önceki gibi olmayacağına, kendisine büyük bir mutluluk kazandıracak bir haber alacağına, daha sonra ise işleri büyüterek kendi işinin patronu olacak rüya sahibinin mutluluğu geç de olsa yakalayacağına, delalet eder. Psikolojik olarak rüyada tanıdık birinin para vermesi ama almamak görmek yorumu Psikolojik olarak rüyada tanıdık birinin para vermesi ama almamak görmek işlerin kötü gidişatına dur denileceğine, hayatına heyecan ve renk gelecek gelişmeler yaşayacağına, büyük atılımlarda bulunacağına, rakiplerin alt edileceğine, hak yolunu tutacağına ve makbul olan dünya mallarından başkasına niyetlenmeyeceğine, elinde bulunan bazı işleri kendisini çekemeyen kişilerin alacağına, varlık içinde yaşayacağına, KONULARDA RÜYA TABİRLERİ ESERLERİMİZ SON EKLENENLER GÜNÜN AYETİ Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.BAKARA- 153 ÖZLÜ SÖZLER Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir. Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun? Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır. Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. Hz. Ali Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur. Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir. En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır. Alem-i Berzah insanın kendisidir. Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır. Mutaşabih ayetler ledünidir. Ölüm ve cehennem korkusu Hak'ka dost olmayanlar içindir. Şartlanmalardan ve önyargılardan arınmadan kimse masum olamaz. Uzlaşmak için bahane arayan düşman zıtlaşmak için bahane arayan dosttan daha iyidir. Baki hakikatler fani merkezli inşa edilemez. Her zorluğun çözümü sevgidir. Allah var gayrı yok sevgi var dert yok. Allah de ötesini bırak. Sorunları erteleyen ve örten değil çözüm üretip sorunları çözen olmalıyız. Kişinin irfanı kemalatı nispetinde şeytanı da nefsinin şiddetinde olur. Kötü huylardan kurtulmanın en keskin yolu ilahi aşka yanmaktır. Mücevherden sarraf olan anlar, başkası bilemez. Ne fark eder kör için elmas da bir, cam da bir. Eğer sana bakan kör ise sakın sen kendini cam sanma.Mevlana Kendini oldum ve doğru zannedenler kendileri gibi düşünmeyenlerden rahatsız olurlar. Eflatun'a dediler ki "Ne kadar çok çalışıyorsun". O da dedi ki "hayır ben sevdiğim işi yapıyorum" Allah kuluna sevdirdiği her işi kuluna kolaylaştırır. Kurtuluş hidayete tabi olanlar içindir. Selam olsun hidayete tabi olanlara. Tevhid-i Ef-al meratibi ihvanın kendi gerçeğine seyir haritasıdır. Kişi ilk önce kendisinin arifi olacak ki Rabbinin arifi olabilsin. İnanmak başka şey, teslim ve tabii olmak başka şeydir. Kalıcı dostluklar edinin. İhvan gibi yaşa, gerisine karışma. Mutlu insan başkalarının mutluluğu için yaşayandır. İslam dini istişare esaslıdır. Allah için affet, Allah için paylaş. İhvanlığını işine göre değil, işini ihvanlığına göre ayarlayacaksın. Kul, iradesini Allah’a teslim edendir. Hakk'ı hatırladığımız unuttuğumuzdan fazla olsun. "Olacağım" diyene engel yok, "olmayacağım" diyene bahane çok. Ben merkezli değil, biz merkezli olun. Dervişçe yaşamak, tevhitçe yaşamaktır. Yaptığınızı azimle yapın, hırs ile yapmayın. Kullukta devamlılık esastır. Önce emin insan olmalıyız. Derviş, halinden belli olmalıdır. Beşeriyet kemalâtın hammaddesidir. Mükemmeliyet istikamette daim olmaktır. İnsanın cismi arza, ruhaniyeti semaya mensuptur. Yaradılış farziyetimiz hakkı bilmektir. Hakk'ı tanımanın ön şartı Resulûllah’ı tanımaktır. İnsanın sırrında Allah’ın sonsuzluğu vardır. Kulluğa bahane yok değer üreteceksiniz. Şikayet, Mevla’ya hürmetsizliktir. Kulluk adına yapmadıklarımıza hiçbir bahane geçerli olmayacak. Bu âleme kavga için gelmedik. Telkin öncelikle bizim nefsimize olmalıdır. İnsan, Allah’ın sırrı Allah da insanın sırrıdır. Varlığımızın sebebi zuhuru, Cenab-ı Resulûllah’tır. Kullukta teslimiyet “Rağmen” olmalıdır. Kazası olmayan tek şey hayatımızdır. Sevgi dışındaki bütün hallerde zorluk vardır. Nefsinde mevsimi hazan olanın, gönül mevsimi bahar, Ahireti bayram olur. Hayat yaşamak, yaşamaksa sevmektir. En güzel keramet istikamet üzere olmaktır. Kişinin Rabbini tanıması için kendini tanıması lazım. Hakk’ı ancak Mirat-ı Muhammet’ten görebiliriz. İnsanı Hakk’ta sonsuzlaştıran ve yaşatan, sevgidir. Sevgi bütün yaratılanların varoluş mayasıdır. Sevgisiz olan her mekân ve mahâl mundardır. Sevgi Allah için yanmak ve olmaktır. Allah’ın ve Resulullah’ın sevgisi ile yanmayan gönül hamdır, ahlâttır. Hakikat ehlinin sermayesi aşk-ı sübhandır. Talepte kararlılık, kararlılıkta da sabır esastır. Sabır, sadrın genişliği kadardır. Sadır genişliği ise; kabulümüz, sevgimiz kadardır. Kamil insan demek;Bütün duygularda,düşüncede ruhta olgunlaşmış insan demektir., Dervişân, Mürşidinin eşiğinde sadık olduğu sürece, farkında olsa da olmasa da tekamül halindedir. Kim ki Allah’ı ciddiye almaz ise; Allah o kimseyi ciddiye almaz. Hakkı görmeyen gözler amadır. Gayret olmadan kişinin ulaşacağı hiçbir âliyet olamaz. Kendi gerçeğimize yol bulmak için arz üzerinde var olan bütün mevcudiyetten istifade edeceğiz. Bu fırsat âleminin bir tekrarı daha yoktur. Hiçbir oluşum kendi halinde, kendi başına müstakil değildir. İhvan isek bir iddianın sahibiyiz demektir. İhvanın kemâlâtı, olgunluğu, karşılaşmış olduğu olumsuz tecellilere verdiği tepkilerle ölçülür. Kişi muhatabı ve müdahili olmadığı hiçbir meselenin şahidi olamaz. Herkes kazanımlarını kayıplarını tespit etsin ki şuurlu bir hayat yaşayabilsin. Birebir uyarılar insanı daha çok uyandırır. Bütün canlılara dostça yakın olmalıyız. Tekâmül için her anı yeniden yaşamak , her anın yeniden talibi olmak zorundayız. Gayret etmeyen kişiden Kâmil insan olmaz. Ehl-i talip bu Kâinatın özelidir, özetidir. Kul, hizmeti kadardır. Kul, sevgisi kadardır, Kul hoş görebildiği kadardır. Kul feragat edebildiği kadardır. Kul paylaşabildiği kadardır. Ehl-i ihvan’ın sevgisi Rabbi’nin sevgisi, meşguliyeti Rabbi’nin meşguliyeti olmalıdır. Her an Rabbi ile meşgul olanın, muhatabı Rabbi olur. Güzel bakmalı, güzel konuşmalı, güzel dinlemeliyiz. Hayırları geciktirdiğimiz zaman şerre dönüşür. Şerleri geciktirdiğimiz zaman hayra dönüşür. İhvanın irşad olmasının ön şartı teslimiyattır. İlmen yâkinlik; bilmek ve kabul etmektir. İhvan telkin edileni yaşadıktan sonra Hakkel yâkina ulaşır. Kul, Rabbini ne kadar ciddiye alırsa, Rabbi’de onu o kadar ciddiye alır. Rahman’ın sevgilisi olmak gönlü cenab-ı Resulullah’a yönetmek ve tabi olmakla orantılıdır. İhvan, kendi özünde kâmil duruşa ulaşırsa, onda bir değil de nice esmanın açılımı, nice sıfatın inkişaf ve izhariyeti yaşanacaktır. Dünkü gibi konuşan, dünkü gibi anlayan, dünkü gibi yaşayanın anı ve akibeti hüsrandır. Ehli gönül olan, ,Resulullah’a ve Ehli Beyt’egönül veren Ehl-i İhvan’ın seyr-i sülüğü nefis merkezli akıl ile değil gönül merkezli akıl iledir. İhvan, hayırda ve şerde damlayı derya mesafesinde görecek kadar Rabbini önemseyen olmalıdır. Hakka vuslat, ancak aşk- sübhân ile olur. Aşığın, sevgisinin sancısıyla uykularının kaçması lazım ki, orada aşktan söz edilebilsin. Hayatla zıtlaşan değil hayatla uzlaşan olmalıyız. Eğer kişi yarışacaksa hayırda yarışsın selâmda, yarışsın, paylaşmada hoş görüde affetmede yarışsın. Kişi tercihinin neticesini yaşar. İnsan, sevebildiği kadar, değer üretebildiği kadar insandır. İhvan, arif olmalı ve gönlünü bütün olumsuzluklardan arındırmalıdır. Herkes yaptıklarının neticesini yaşayacak. Biz kulluğumuzu her gün yeniden yenilemeliyiz. Üstünlük ancak takva ile sevgi iledir. Allah hiçbir zaman abes ile iştigal etmez. Her işte bizim için hikmet ve hayır vardır. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. Herkesin şeytanı, Cebrail’i, Mikail’i, İsrafil’i ve Azrail’i kendisiyle beraberdir. Ehl-i ihvan demek arif olan, Hakk'a eren demektir. Sevginin tezahürü ibadettir. Eğer inanıyor, iman ediyor, seviyorsanız, yap denileni yapacak ve aksatmayacaksınız. Sevenin ne gecesi ne gündüzü ne yorgunluğu ne bahanesi ne de mazereti olur. Karşılaştığımız zorlukların tamamı tekâmül için ikrarımızı ispat içindir. Bu âlem teşbih, tespit, tenzih, takdis ve şahadet âlemidir. İnsanın Hak katında kadri, kıymeti sevgisi kadardır. İnsan, yaşadığı zorluklar aşabildiği engeller kadar insandır. Hiç zorluk, acı çekmeden, uğraş ve çaba sarf etmeden kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir. Hepimiz Allah’ın Resulûllah’ın ve Ehlibeyt’in aşkından muhabbetinden istifade edip Hakk’ta bakileşebilecek yetilere sahibiz. İnsan, asliyeti kendisine unutturulmuş varlıktır. Müsemmâ ehli olan için, isimler değişşe de asliyet değişmez. Hiçbir güzelliği kendimize mal etmeden, bütün güzellikleri Rabbimizden bilmeliyiz. Herkesin imtihanı iddiası kadar olur. Yani iddiası büyük olanın, imtihanı da büyük olur. Kâinat, insan için, insana hizmet için halk edilmiştir. Hayatın tamamı, kulluğun ve dostluğun talimidir. Kişi bilgisinde değil yaşantısında kâmil insan olur. Bizim yaşadıklarımız; tercihlerimizin, taleplerimizin ve dualarımızın neticesidir. Mezheplerin farklı olması, dünya iklimlerinin, ırkların ve kültürlerin farklı olmasındandır. İrfan mekteplerinin temelde aynı, detaylarda farklı farklı olması insanların, meşreplerinin farklı farklı olmasındandır. Kimi takva ile kimi zikrullah ile, kimi hizmet ile, kimi de ibadet ile Hak rızasına ulaşmak ve kâmil insan olmak arzusundadır. Din adına zıtlaşmalar, taraflaşmalar ve tefrikalar çıkarmak Rahman’ın ve Kuran’ın reddettiği duruşlardır. Elin eksiğiyle uğraşan, kendi eksiğini hiçbir zaman göremez. Biz bu âleme eksik tespit zabıtalığına gönderilmedik. Âşık; mâşûkunu hususiyetle geceleyin, en çok yalnızlık halindeyken düşünür. Geceleri ve seher vakti çok özeldir. Dostluğun ilk şartı sevmektir. Fakat çıkarsız beklentisiz sevmektir. Dost olmak, dostun her türlü yüküne katlanmaktır. Bizim için yaşamak bir gündür, o da bugündür. Kulluk adına yapmamız gereken ne varsa sabırla ve ihlâsla yapmalıyız. Hak katında gıdalanmanın birinci esası, âdab-ı Muhammediye ve hakıkati Mahmudiye ile kıyam durmaktır. Biz eyvallah tacını, sensin’ tacını başımızdan, hiçlik hırkasını da eğnimizden hiçbir zaman çıkartmayacağız. Bir damlanın hiçliğe ulaşması, onun deryaya düşmesiyle olur. Bize ulaşan her tecellinin, Mevlâ'dan olduğunun bilincinde olalım ve rıza gösterelim. Sakın tecellilerden kahreden, kederlenen olmayalım. Tecellilerden şikayetçi olmak, kulun Rabbine olan saygısızlığıdır. İhvan, hangi tecelli içinde olursa olsun, mutlaka güzel düşünmeli ve güzel değerlendirmelidir. Edep ve âdap dışında nefes almayalım. Biz, Cenâb-ı Resûlullah’ın vitrini olmalıyız. Bütün nimetler ve âliyetler, gayret ve hizmet iledir. Biz hangi hali yaşıyorsak bizim için hayırdır ve hikmetlidir. Hikmete tabi olanlar hikmet ehli olurlar. "Senin için Ya Rabbi" zevkiyle hayatı yaşayalım. Huzur, ancak tevhid ile aşk ile sevgi ile Allah’a ve Resûlun’e yönelmek iledir. Güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır. Her gününü son gün, her namazını son namaz, her muhabbetini son muhabbet gibi kabul eden kişinin yaşantısı Ehl-i ihvanca olur. Büyük laf etmemeye sahibi olalım. Ehl-i Beyt olmak, hem nesebi hem de mezhebidir. Ehl-i Beyt, Kur’an’ın ete kemiğe bürünmüş halidir. Yaptığımız her şey kulluğumuzu ispat edercesine olmalıdır. Halkı memnun etmek için Hakk'ı incitmeyelim. Kemalat, hissedilen ilk nefesten son nefese kadar sadece Allah ve Resûl’u için say ve gayret etmektir. Tevhid-i Ef-al hakikatin zübdesi, tevhidin nüvesidir. Kullukta edebi olmayanın Hak’ta izzet bulması mümkün olamaz. Hikmetleri seyretmenin tek şartı, tecellilere karşı sabırlı olmaktır. Kişi yaşamış olduğu imtihanları aşabildiği kadar tekâmül etmiş olur. Aslında bize zor gelen tecelliler, bizim için ikramdır. Kulluğun esasında yap denileni yapıp sonucuna da razı olmak vardır. Bütün kâinat, kişinin kendi hakikatine misaldir. Öncelediğimiz Allah ve Resûl’u olmalı. Ertelediğimiz ise nefsimizin arzu ve istekleri olmalıdır.. Dervişi tekâmül ettirecek olan iştiyakı, kendine olan telkini, ve gayretindeki kararlılığıdır. Her günü yaşamak, her günü diğer günden farklı bir alana taşımak için biz bugünün talebesiyiz. Hatasını kabul edip hatasından dönen kul hayırlı kuldur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İhvan ne dünle ne de yarınla zaman kaybedecek sadece anını ve gününü değerlendirecek. İhvanlık, halde örnek olmaktır. Aile yaşantımızla, tecellilere olan tepkilerimizle, kişilerle olan ünsiyetimizle, her halimizle hele hele de ibadete olan düşkünlüğümüzle fark edilmeliyiz. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, Hak katında şerefli olamaz. İbadet etmenin hoşnutluğunu yaşarken bu hoşnutluğu, ibadet etmeyenlere karşı bir üstünlük saymadan fail Allah'tır zevkiyle yaşamalıyız. Kıyas, şeytani sıfatlardandır. Karşımızda gördüğümüz eksikliği önce kendimizde tetkik etmeliyiz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrine mürşitsiz yol bulamaz. Baki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak Hak’ta ölüp Hak’ta dirilmektir. Hayata ders veren değil de hayattan ders alan talip olmalıyız. Anlayan ve öğrenen olmalıyız. Anladığını genişleten, hayatına uyarlayan olmalıyız. Tasavvuf önce şeriat-ı Muhammediye ile hakikat-ı Mahmûdiye ile hikmetler talim edilir. Bir meselenin görevlisi olmak ayrı şeydir, gönüllüsü olmak ayrı şeydir. Ehl-i ihvanla konuşularak halledilmeyecek hiçbir mesele olmamalıdır. Hak dostları bir araya geldikleri zaman bakışmaları bile muhabbettir. İhvanlığın dört ana esası vardır; ihlas, şecaat, cesaret ve cömertliktir. Hayatın tamamında, her adımda, her bir nefeste; bir tuzak, bir imtihan vardır. Gönül, Rahman ile coşarsa; kişi karşılaştığı her türlü tecelliye sabır ve tefekkür ile mukavemet gösterir. İhvan, ne Dünya ne de ahiret beklentisi olmaksızın kulluğunu fi-sebilillah yaşamalıdır. Kur’ân'ı öğrenmeye, okumaya, okutmaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım. İslam, yap denileni yapmak; yapma denilenden uzak durmaktır. Kulluğunu yarına erteleyenin Allah sevgisi yeterli değildir. Tekâmül etmek için sürekli gayret halinde olmalıyız. İnsana olan sevgisizlik Allah’a olan sevgisizliktir. Allah’a vuslat ancak Aşk-ı sübhan ile olur. Hak’ta bâki olabilmek için kayıtsız şartsız teslim olmalıyız. Dilimizde zikrullah ile gönlümüzde her daim muhabbetullah ile inşa olmaya çalışmalıyız. Şeriatın ihlâl olduğu yerde hakikat olmaz. Her türlü tecelliden istifade edecek kadar arif,hiçbir zorluktan yılmayacak kadar da dirayetli olalım. Arif olan baktığı her zerreden, karşılaştığı her tecelliden kendisine istikamet arar. Ehl-i ihvan hatasında ve günahında ısrar etmeyen ve tövbesinde aceleci davranandır. Âşık maşukundan gelen cefalardan haz duymazsa gerçek aşık olamaz. Kendisindeki gayrilikten arınan insan için dışarıda ve içeride gayri olan hiçbir şey kalmaz. Kişinin samimiyeti, sadakati ve sevgisi ona istikamet verir. Bizden istenilen öncelikle safiyet, samimiyet ve sadakattir. Ehl-i ihvan öyle bir kristalize olacak, safiyet kazanacak, kendi benliğinden öyle bir sıyrılıp latifleşecek, şeffaflaşacak, kendine ait bir renk zan düşünce ve duygu kalmayacak ki Allah’ın boyasıyla boyansın yani Resûlullah’ın haliyle hallenmiş olsun. Gayret, kulluğun esasıdır. Biz bildiklerimizle amel edelim. Bilmediklerimiz, bize bildirilecektir. Her Ehl-i ihvan bulunduğu cemiyette fark edilmelidir. Bizim sabrımıza, bize kötülük yapanların şahitlik etmesi lazım. Asli maksadımız, nefsimizi ve Rabbimizi tanımaktır. Gayret etmeyen kişiden kâmil insan olmaz. İhvan, kendi hakikatine seyri sülük ederken hem dünyasını hem de ukbâsını saadete erdirmiş olur. Muhabbetimiz Resûlullah’ın ve Ehl-i Beyt’in muhabbeti, davamız Hak davası olsun. Eğer insan Rahman’ın aynası olacaksa yansıtıcılığının çok net,arı ve duru olması lazımdır. Eğer bir olumsuzlukla, zorlukla karşılaşıyorsak, bu bizim olumsuzluluğumuzdandır. Arz ve semada her ne olursa insan ile ilişkilidir. Sözümüzün ilk müşterisi kendi kulağımız olmalıdır. İslâm şahitlik ile başlar, şuhut ile yaşanır. Ve yine şahitlik ile kemal bulur. Hangi başarı vardır ki uğraşsız gayretsiz ve gönülsüz zuhura gelsin. Aşığın ölümü Hakk’ta vuslat, sonsuzluğa uyanmak ve sonsuzluğu yaşamak olur. Artık etrafımızla ve kendimizle olan kavgamızı bitirip, sevgiyle nefes almanın gayretinde olmalıyız. Kişinin kararlılığı tecellilere gösterdiği mukavemeti kadardır. Aşık hep maşukundan söz etsinler, hep ondan konuşsunlar ister; zaten gayrı şeyler aşığı rahatsız eder. Kişi mutmain olmadıkça kulluğunda, dostluğunda hep hüsrandadır. Cemal aşıkları için gayri olan her şey haramdır. Zikrin esası namazdır, muhabbetullahdır. İhvan, hayatın tamamında Rahman’ın iradesi altında yaşamaya dikkat ve özen göstermelidir. Her şeye rağmen seveceğiz Her şeye rağmen hizmette gayretli olacağız Kulluk, içinde Rabbi'nden başkasını bulundurmayan, gayrilerden boşalmış hiçlik makamıdır. Hayatın ve kulluğun emanetçisi olduğumuzu, bu emaneti taşımamız ve ehline teslim etmemiz gerektiğini hatırdan çıkartmamalıyız. Hayatı hep Hakkça yaşamanın gayretinde olmalıyız. Hayat, bizi kullukta belirli bir kıvama taşımak içindir. Kendine gafil olan, Allah’a arif olamaz. Her varlık Hakk'tandır ve Hak ile kaimdir. Bütün masivalardan arınmak, “ölmezden önce ölmek” Hak’ta ebed olmak; olağanüstü bir azim ve gayret ister. Kişinin kararlılığı, cesareti, azmi ve sevgisi bir arada tekmil olursa; kişinin önünde aşamayacağı engel ve mâni olmaz. Talibin âli ve en yüce değerlere ulaşabilmesi, Allah ve Resûlu’ne olan muhabbeti, sevgisi ile orantılıdır. Hedefimiz ve gayemiz, bugün tevhid noktasında Allah’ı Resulullah’ı ve Ehl-i Beyt’i dünden daha farklı idrak etmek ve yaşamaktır. Tevhid adına bize yapılan teklifatın tamamını yaşamak, bizi kendimize döndürmek ve kendi hakikatimizle tanıştırmak içindir. Tevhid meratiplerindeki yaşam talimlerinin tamamı, bizi kendi ruh derinliğimizdeki iç potansiyelimizden istifade ettirmek adınadır. İhvanın bilip, yapmak isteyip de yapamamasının sebebi kendisinde yetersiz olan kararlılığı, gayreti ve talebidir. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, mükerrem ve münevver olamaz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrinde mürşitsiz yol kat edemez. Kulluk adına yaşanılacak ne kadar âli değerler varsa, bunların tamamı ancak mürşid-i kâmilin nezaretinde ve refakatinde yaşanılabilir. Bâki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak, Hakk’ta ölüp Hakk’ta dirilmektir. Yaşadığımız ne tür olumsuzluk olursa olsun, bizim hedefimize olan iştiyâkımızı arttırmalıdır. Her türlü olumluluk ve olumsuzluktan istifade eden olalım. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. İhvan, kendisini yargılayan, kendisini öz eleştiriye açık tutan ve kendini kemâle taşıyan olmalıdır. İhvan, ancak telkin edilen hikmetli sözleri, hadisleri ve ayetleri yaşantısına uyarlayarak gayretinde istikamet bulabilir. Kim hidayeti dilerse hidayete ulaşacak; kim hidayete ulaşmak istemezse Rahmân da ona hidayet etmeyecek. İnancı olmayanın istikameti olmaz. İnsan-ı asli Allah’ın aynasıdır. Nurun olduğu yerde zulüm, dinin olduğu yerde kin, sevginin olduğu yerde nefret olmaz. Ehl-i ihvan demek arif olan gerçeklere eren demektir. Herkes tercihinden yönelişinden meyil ve rızasından sorumludur. Nimete ulaşmak için mutlaka hizmete talip olmalıyız. İhvan düşünmekle, keşfetmekle ve gayret ile kemâlat bulur. “Rabbim” diyen için zaten zorluk yoktur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İslam, aslen teslim olmak ve selamet bulmaktır. NAMAZ VAKİTLERİ
Genel 29 Görüntüleme Rüyada birinin para vermesi ama almamak kişinin iş yaşamındaki istikrarı sağlayarak daha sakin bir yaşama kavuşacağına, günahlarının affedileceğine, hak yemeden, dürüst bir şekilde yaşayacağına, moralinin ve keyfinin yerine geleceğine, sıkıntılarının ve sorunlarının ortadan kalkacağına ve uzun yıllardan beri kurduğu hayallerin yakın bir zamanda gerçekleşeceğine, sorunlarına yardım etmek için başka kişileri bulup onlarla çalışacağına, üzüntülerin sevince döneceğine, hayırlı bir kısmet ile evlilik yoluna girileceğine, uzun süre boyunca görülmemiş olan bir kişi ile hasret giderileceğine ve ferahlığa çıkılacağına, maddi açıdan çok huzurlu bir döneme girileceğine, tüm kalbi ile Allah’a döneceğine işarettir. Rüyada birinin para vermesi ama almamak gördüyseniz Özel yaşamınıza daha çok vakit ayıracaksınız. Rüyada birinin para vermesi ama almamak uzun zaman önce ara verilmiş okula devam edileceğine, sıkıntılı ve sorunlu bir döneme gireceğine, harama ve zinaya bulaşmadan huzurla yaşayacağına alamet eder. Rüyada su içmek ama doymamak sorunlarının sona ereceğine, çok iyi yerlere geleceğine ve sıkıntılarından ve sorunlarından kısa bir zaman içinde kurtulacağına, çok rahat ve hayırlı işlere gireceğine yorulmaktadır. Rüyada evlenmek ama mutsuz olmak başkalarının da imrendiği bir hayata sahip olacağına, büyük beklentiler içerisine girmesi nedeni ile yaşadığı hüsranın kendisini çok sarsacağına, anlaşma sağlayıp el sıkışacağına işaret eder. Rüyada gelinlik giymek ama evlenememek meslek hayatının her daim zaferlerle dolacağına, kendini iyi ve şanslı hissedeceği kadar güzel bir dönem geçireceğine, kurtuluşu yakalayacağına yorulur. Rüyada içki içmek ama sarhoş olmamak sorunlu zamanlar geçireceğine ve sosyal hayatında endişe ve korku içinde olacağına, iyi bir iş hayatına sahip olacağına ve rahat ve huzurlu bir hayat süreceğine, dileklerine ve hayallerine kavuşacağına, muradına ereceğine delalet etmektedir. Rüyada amasya görmek iş sahibi değilse çok iyi bir işe sahip olacağına, kısmetlerinin çok olmamasına rağmen, yine de hayatta istediği bazı şeylere sahip olacağına, önemli bir lider haline geleceğine işaret etmektedir. Rüyada su içmek ama kanmamak dertlerinin bitip huzura ereceğine, girdiği işlerde zorluk çekeceğine, çok büyük bir çalışma temposu içine gireceğine alamet eder. Rüyada ölüyü diri ama hasta görmek sevgisini, saygısını kendisinden eksik etmeyeceğine, dinde ve ahlakta olgun ve güzel olacağına, sevilen bir kişi ile yaşanacak bir tartışmadan ötürü yolların ayrılacağına, çok yüksek bir mevkiye terfi ettirileceğine, gelecekle ilgili hayırlı planlar yaptığına ve çok yakın bir zaman kazancının artacağına rivayet etmektedir.
Rüyada tanıdık birinin sana tatlı vermesi kısa süre içinde büyük kazanç sahibi olunacağına, daha sonra ise işleri büyüterek kendi işinin patronu olacak rüya sahibinin mutluluğu geç de olsa yakalayacağına, hayallerinden günbegün daha da uzaklaşacağına, sevdiği kişilerin sırt çevireceğine, kasasının ağırlaşacağına, yaşamının lüks, konforlu ve rahat hale geleceğine, bir sebeple yakın bir arkadaştan ya da bir akrabadan yardım isteneceğine, bolluğa kavuşacağına, yaşanan bir hastalık varsa eğer şifa bulunacağına, uzun zaman önce yapılmış ve sürekli vicdan azabı çekilmesine sebep olan şeylerden ötürü rüya sahibinin tövbe istiğfar edeceğine, yaşamı boyunca bu ilkeden ödün vermeyeceğine, ekmeğine haram sürmeyeceğine, kötü duygu ve düşüncelere kapılmayacağına rivayet etmektedir. Belli bir kazancınız varsa, bunda bazı artışlar yaşamanız ya da ailenizden maddi destek görmeniz mümkün olabilir. Rüyada tanıdık birinin sana tatlı vermesi yaşanan sıkıntılı durumlardan yakın bir zaman içinde kurtuluşa erileceğine, sorunları olan kişilere yardım eli uzatılacağına ve aile büyüklerine saygı gösterileceğine işarettir. Rüyada tanıdık birinin evinde tatlı yemek hayata karşı isteksiz ve keyifsiz olacağına, sorunların kısa zamanda ortadan kalkacağına ve yüzün güleceğine rivayet eder. Rüyada birinin sana tatlı vermesi merdiven atlayacağına, maddi güç sahibi olacağına ve böylece ticaret hayatında kendisiyle mücadele halinde olan kişileri de etkisiz hale getireceğine, herkesi şaşırtacak bir karar verileceğine rivayet eder. Rüyada tanıdık birinin sana saldırması gururlu bir hayat süreceğine, yaşayacağı tatsız ama önemsiz bir olayla karşı karşıya kalacağına rivayet eder. Rüyada tanıdık birinin sana dokunması içinde bulunduğu sağlıksız ruh halinden ve bedenindeki ağrılarından kurtulacağına, sıkıntılarından ve sorunlarından kurtulup çok mutlu olacağına rivayet etmektedir. Rüyada tanıdık birinin sana iltifat etmek başka projeler içinde yer alarak atılımlarını artıracağına, girilen işlerde rakipler yüzünden kötü durumlara düşürüleceğine delalet etmektedir. Rüyada tanıdık birinin sana aşık olması huzur ve sessizlik içinde yaşayacağına, sevilen kişiyle araya soğukluk ve mesafe gireceğine delalet etmektedir. Rüyada tanıdık birinin tatlı getirmesi iş sıkıntısı olmadan, maddi zorluklar çekmeden, allah’tan dilediği ne varsa elde ederek iyi bir hayat süreceğine, sevilerek yapılan bir hobinin iş haline getirileceğine ve mal mülk sahibi olunacağına inanılır. Bu web sitesi, size en iyi deneyimi sunabilmek için çerezler kullanır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikası
rüyada tanıdık birinin para vermesi ama almamak