1 3. maddesinin (1), (12) ve (14) numaralı fıkraları şöyledir: “Dava şartı olarak arabuluculuk. MADDE3-(1) Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesinedayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılandavalarda, arabulucuya başvurulmuşolması dava şartıdır.”.
Mevcutsistemde, 01.01.2018 tarihinden sonra doğan iş hukukundan doğan belirli uyuşmazlıklar için dava şartı olarak arabuluculuk öngörülmüşken, 01.01.2019 tarihinden itibaren ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin de dava şartı olarak arabuluculuk kabul edilmiştir.
7036sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile artık işçinin, işe iade davasını açabilmesi için öncelikle arabulucuya başvurması zorunlu hale getirilmiştir. Böylece, arabulucuya başvuru, işe iade davası için bir dava şartı olmuştur. İşçinin işe iade davasını açması,
VI İŞE İADE DAVASININ KOŞULLARI: İşe iade davasının koşulları İş Kanunu m. 18’de düzenlenmiştir. Buna göre işe iade davası açılabilmesi için; İşçinin işe iade talebinde bulunduğu işyerinde otuz ve daha fazla sayıda işçi çalıştırıyor olması, Davayı açacak olan işçinin işyerlerinde en az altı aylık
Taraflararasında imzalandığı ileri sürülen anlaşma tutanağında kıdem tazminatının 10.437,33 TL olarak kararlaştırılmasına rağmen, 2017 yılı Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin 2. Kısım 1. maddesine göre nispi %6 oranında arabuluculuk ücreti ödenmesi gerektiği halde asgari tarifeye aykırı biçimde arabuluculuk
İşsözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorundadır. Yani fesih
GHJxP. İşe İade Davası Nedir?İşe İade Davası Şartlarıİşçinin İş Kanunu’na ya da Basın İş Kanunu’na tabi olmasıİşyerinde En Az Otuz İşçinin Çalışıyor Olmasıİşçinin en az altı aylık kıdeme sahip olmasıİşçinin belirsiz süreli sözleşme ile çalışmasıİşveren tarafından iş sözleşmesinin geçerli bir nedene dayanmadan feshedilmesiİşçinin belirli nitelikteki işveren vekili veya yardımcısı olmamasıİşe İade Davası Arabuluculukİşe İade Davası Süresiİşe İade Davası Sonuçları NelerdirDavanın Kabulüİşe İade Davası Emsal KararlarSonuç ve Özetİşe iade davası, işverenin belirli şartları sağlayan işçi ile olan iş sözleşmesini geçerli bir nedene dayanmaksızın feshetmesi sonucunda; işçinin aynı şartlar altında tekrar işe başlayabilmesini sağlayan bir dava türüdür. Bu nedenle işe iade davası, iş güvencesi kapsamında işçiyi haksız fesihlere karşı koruyan ve zararlarını tazmin etme hakkı veren bir dava olarak karşımıza iade davası açılabilmesi için 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesinde belirlenmiş olan şartların sağlanması gerekmektedir. Ayrıca 1 Ocak 2018 tarihi itibarıyla iş hukukunda dava şartı olarak zorunlu arabuluculuk getirildiğinden dolayı işe iade davasından önce arabuluculuk şartının yerine getirilmesi gerektiği İade Davası Şartlarıİşverenin işçi ile yaptığı sözleşmeyi feshedebilmesi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesinde geçerli sebebe dayandırılması’ başlığıyla birlikte bazı şartlara bağlanmıştır. Bu maddeye göre; “Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. Yer altı işlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmaz.”İşçinin İş Kanunu’na ya da Basın İş Kanunu’na tabi olmasıİşe iade davası açabilmesi için İş Kanunu kapsamında çalışan ve bu kanunun haklarından yararlanabilecek bir işçinin olması durum sözleşmeli kamu personeli açısından incelendiğinde ise işe iade davasının kapsamı dışında kaldığı görülecektir. Çünkü sözleşmeli personeller, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na bağlı olarak çalışırlar ve haklarında yine bu kanun uygulanmaktadır. Yani sözleşmeli personel çalıştığı yer ile ilgili yaşadığı uyuşmazlıkları idari yargıya başvurarak çözmelidir. Bu nedenle İş Kanunu’nun dışında kalan sözleşmeli personel işe iade davası 22. Hukuk Dairesi , 2016/3573 E. , 2019/1399 K. , T.“…davacının “tam süreli sözleşmeli personel” olarak yıllık sözleşme ile görev yaptığı, tam süreli sözleşmeli personel olarak çalıştırılan davacının işçi olmadığı, taraflar arasında akdedilmiş bulunan idari sözleşmeye dayalı uyuşmazlığın çözümünün iş mahkemesinin görev alanına girmediği anlaşılmakta olup, anlaşmazlığın çözüm yeri idari yargı olduğundan…”Yargıtay 22. Hukuk Dairesi , 2018/3815 E. , 2018/10336 K. , T.“Görev kamu düzeni ile ilgilidir. Mahkeme uyuşmazlıkta görevli olduğunu her zaman re’sen dikkate almalıdır. Yukarıdaki açıklamalara göre 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 49/3 maddesi kapsamında çalışanlarla yapılan sözleşmelerin iş sözleşmesi olmadığı, 657 sayılı Kanun’un 4/B maddesi uyarınca bu şekilde çalıştırılan kişilerin sözleşmeli personel olacağı ve işçi sayılmayacakları ve çalıştıkları kurumla arasında çıkan uyuşmazlıklarda idari yargının görevli olacağı açıktır.”İşyerinde En Az Otuz İşçinin Çalışıyor Olmasıİşçinin iş güvencesi kapsamından yararlanabilmesi için çalıştığı yerde en az 30 işçinin çalışıyor olması gerekmektedir. Ancak dikkat etmek gerekir ki; eğer işverenin aynı işkolunda birden fazla işyeri bulunmakta ise işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenecektir. İşçi sayısı belirlenirken; devlet memuru, sözleşmeli personel, çırak, stajyer vb. görevlerde çalışanlar, işçi sayılmadıklarından dolayı 30 işçi hesabında göz önünde şartın daha yüksek belirlendiği iş durumu ise İş Kanunu’nun 4. maddesinde bu kanunun uygulanmayacağı hallerde belirtilmiştir. Buna göre 50’den az işçi çalıştırılan 50 dahil tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde İş Kanunu hükümleri uygulanmayacaktır. Diğer taraftan bakılacak olursa bu alanda çalışan işçilerin iş güvencesinden yararlanabilmesi için o işyerinde 50’den daha fazla işçinin çalışıyor olması en az altı aylık kıdeme sahip olmasıİşe iade davası açacak olan işçinin en az 6 aylık kıdeme sahip olması gerekmektedir. İşçinin altı aylık kıdemi, aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen süreler birleştirilerek hesap edilir. Ancak İş Kanunu 18. madde ile bir istisna getirilerek bu şartın yer altı işlerinde çalışan işçilerde aranmayacağı belirtilmiştir. Yani yer altında çalışan işçiler 6 aylık kıdeme sahip olmasalar bile bu yola Kanunu’nun 18. maddesinde, altı aylık kıdem hesabında 66. maddedeki sürelerin dikkate alınacağı belirlenmiştir. Buna göre çalışma süreleri ile birlikte çalışma sürelerinden olan hallerin, kıdem sürelerine etki etmesinden dolayı 66. maddede belirlenen haller kıdem hesabında göz önünde belirsiz süreli sözleşme ile çalışmasıİş Kanunu 11. maddede tanımlandığı üzere belirsiz süreli sözleşmeler, iş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı hallerde uygulanan sözleşmedir. Belirli süreli iş sözleşmesi ise belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesidir. Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere “sözleşmenin belirli süreli yahut belirsiz süreli iş sözleşmesi olduğunun tespitinde, “işçinin niteliği” değil, “yapılan işin niteliği” önem arz etmektedir.” Ancak dikkat etmek gerekir ki belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste zincirleme yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul tarafından iş sözleşmesinin geçerli bir nedene dayanmadan feshedilmesiİşe iade davası açılabilmesi için öncelikle işveren tarafından iş sözleşmenin geçerli bir neden olmaksızın tek taraflı feshedilmesi gerekmektedir. Daha sonra ise diğer şartların varlığına bakılmalıdır. İş Kanunu madde 18/3’te sayılan durumlar ise işveren tarafından sözleşmeyi fesih için geçerli bir sebep oluşturmayan halleri örnekleme yoluyla belirtmiştir. Buna görea Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere İşyeri sendika temsilciliği Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri 74 üncü maddede öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe Hastalık veya kaza nedeniyle 25 inci maddenin I numaralı bendinin b alt bendinde öngörülen bekleme süresinde işe geçici bu maddede sayılan nedenlerden birisini sebep göstererek işçi ile sözleşmesini feshetmesi durumunda geçerli bir neden oluşturmaması sebebiyle haksız fesih sayılacaktır. Bu durumda işçi işe iade davası açabilecektir.*Hangi durumlarda işe iade davası açılamaz?İşe iade davasının açılabilmesi için birtakım şartlar aranmaktadır. Bu şartlardan birisinin bile olmaması halinde işe iade davası açılamayacaktır. Örneğin iş sözleşmesi, işveren tarafından tek taraflı feshedilse bile geçerli bir nedene dayandığı takdirde bu yola başvurmak mümkün değildir. Yine İş Kanunu’na bağlı işçi olmamak, mevcut işyerinde 30’dan daha az işçinin çalışması, 6 aydan daha az kıdemin olması, belirsiz süreli sözleşmeye sahip olunmaması hallerinde de işe iade davası belirli nitelikteki işveren vekili veya yardımcısı olmamasıİş Kanunu’nun 2. maddesindeki tanımlamaya göre işveren vekili; işveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere denir. İş Kanunu’nun 18/son fıkrasına göre “İşletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleri hakkında bu madde, 19 ve 21 inci maddeler ile 25 inci maddenin son fıkrası uygulanmaz.” Buna göre belirli nitelikteki işveren vekili veya yardımcılarının buna dayanarak iş güvencesi kapsamından yararlanamayacakları İade Davası Arabuluculuk7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girmesiyle birlikte bu tarihten itibaren iş hukukunda dava şartı olarak zorunlu arabuluculuk uygulanmaktadır. İş Mahkemeleri Kanunu madde 3/1’e göre “Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” İşe iade davası arabuluculuk kurumu bakımından dava şartına sahip olduğundan bu yola başvurmadan işe iade davası açıldığı takdirde, dava şartı yokluğundan bu talep usulden reddedilecektir. İşe iade arabuluculuk başvuru süresi ise İş Kanunu 20. maddeye göre fesih bildiriminin tebliğinden itibaren 1 ay olarak başvuru 7036 sayılı Kanunun madde 20/5’e göre “karşı tarafın, karşı taraf birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yerindeki veya işin yapıldığı yerdeki arabuluculuk bürosuna, arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde ise görevlendirilen yazı işleri müdürlüğüne yapılır.” Başvuru sonrası arabulucu, büro tarafından komisyon başkanlıklarına bildirilmiş olan listeden belirlenmektedir. Ancak taraflar listede bulunan bir arabulucuda anlaştığı takdirde belirlenmiş olan arabulucu bu görevi yerine maddenin 10. fıkrası uyarınca “Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren üç hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla bir hafta uzatılabilir.” Yani arabuluculuk sürecinin normal şartlarda 3 hafta, en geç ise 4 hafta içinde tamamlanması gerekmektedir. Ayrıca arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre açısından ise “asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığı hâlinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurulduğunda, anlaşmanın gerçekleşebilmesi için işverenlerin arabuluculuk görüşmelerine birlikte katılmaları ve iradelerinin birbirine uygun olması aranır.” Ayrıca arabuluculuk görüşmelerine taraflar bizzat, kanuni temsilcileri veya avukatları aracılığıyla katılabilirler. İşverenin yazılı belgeyle yetkilendirdiği çalışanı da görüşmelerde işvereni temsil edebilir ve son tutanağı İade Davası Süresiİşe iade davasının açılabilme usulü İş Kanunu’nun 20. maddesinde belirlenmiştir. Bu maddeye göre; iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle, İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorundadır. Bu maddede görüldüğü üzere işe iade davası açma süresi 1 ay olarak görüşmesi neticesinde taraflar anlaşmaya varamaz ise son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir. Yani arabuluculuktan sonra işe iade davası açma süresi 2 hafta olarak belirlenmiştir. Ancak tarafların anlaşması halinde uyuşmazlık aynı sürede yani iki hafta içinde iş mahkemesi yerine özel hakeme de götürülebilir. Dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açılması halinde davanın usulden reddedilecektir. Bu ret kararının taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde arabulucuya İade Davası Sonuçları Nelerdirİşe iade davası yargılama sonucunda davanın kabulüne veya reddine karar verilir ya da davanın konusuz kalması söz konusu olabilmektedir. Davanın reddi halinde sözleşme feshinin geçerli olduğuna karar verilmiş olmaktadır. Bu durumda kendisine verilmedi ise işçi kanuni hakkı olan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve diğer alacaklarını başka bir dava ile işverenden talep 9. Hukuk Dairesi 2021/6690 E. , 2021/11313 K. , T.“Kıdem tazminatına esas alınacak olan ücretin tespitinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır. İşçiye sağlanan özel sağlık sigortası yardımı ya da hayat sigortası prim ödemeleri de para ile ölçülebilen menfaatler kavramına dahil olup, tazminata esas ücrete eklenmelidir.”Davanın Kabulüİş Kanunu madde 20/2’ye göre işçinin açmış olduğu davada feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi ise feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ederse bu iddiasını ispatla yükümlü olacaktır. Eğer ki işveren bu durumu ispatlayamazsa feshin geçersizliğine ve işçinin işe iadesine karar verilecektir. Bu karar kesinleştiği takdirde kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Ancak işçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.*İşe geri dönüş davası kazanılırsa ne olur?İş Kanunu 21. madde uyarınca feshin geçersizliğine karar verildiği takdirde; işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Ancak bunun için işçinin işe iade başvuru süresi olan 10 işgünü içerisinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorunda olduğu unutulmamalıdır. Ek olarak işçinin çalışmadığı süreler açısından 21/3’e göre kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir. Bu ücret işveren işçiyi işe başlatsın veya başlatmasın, her iki durumda da işe iadesine karar verildikten ve işçinin işe başlama başvurusunda bulunmasından sonra işveren iki şekilde hareket edebilir. Buna göre işçiye işini iade edebilir veya bazı yükümlülüklere katlanarak işçiyi işe bir ay içerisinde işçiyi işe başlatması halinde ne olur?İşçi için hem işe iadesi hem de çalışmadığı süreler açısından en çok 4 aylık ücret ve diğer haklar ödenmesi söz konusu olacaktır. Ancak işveren feshin sonucu olarak işçiye tazminat ödedi ise bu tazminat ücretinin yapılacak diğer ödemelerden mahsup edilmesi gerekir. Çünkü bu tazminat, sözleşmenin feshi için ödenirken; işe iade davası kararıyla birlikte feshin bütün sonuçları ortadan kalkacağından bu tazminat durumu da sonlanacaktır. Kıdem hesaplanırken ise ücreti ödenen 4 aylık süre de bir ay içerisinde işçiyi işe başlatmaması halinde ne olur?İşçi 10 gün içerisinde işe iade başvurusu yapmış ve işveren işe başlatmamış ise 4387 sayılı kanunun madde 21/1 uyarınca işveren, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur. Bu tazminat hesaplanırken işçinin çıplak ücreti üzerinden hesaplama yapılacaktır. Bu işe başlatmama tazminatının miktarı ise mahkeme tarafından resen belirlenecektir. Ayrıca çalışmadığı günler için en çok 4 aylık ücret ve diğer hakların ödemesi İade Davası Emsal KararlarYargıtay 9. Hukuk Dairesi , 2021/5301 E. , 2021/9585 K. , T.“İşe iade yönündeki başvurunun on iş günü içinde işverene bildirmesi gerekmekle birlikte, tebligatın postada gecikmesinden işçinin sorumlu olması düşünülemez.”“Her şeyden önce işçinin işe başlamak için başvurusu için verilen kararın kesinleşmesi gerekir. Başlatılma için başvuru imkânı ancak kesinleşen kararın tebliği ile başlayacağından, işçinin bu tarihten önceki açıklaması kural olarak sonuç doğurmamalıdır. Karar kesinleşmeden işçinin işe başvurusu, işverenin tutumuna bağlıdır. İşveren karar kesinleşmediği için, başlatma veya başlatmama nedeni ile işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretini ödeme yükümlülüğü doğmadığından, işlem yapmayacağı gibi, işçiyi kesinleşmeden işe başlatılmasını sağlayabilir. Kesinleşmeden işe başlatma, yargılama sırasında işe başlatılmanın sonuçları gibi değerlendirilmelidir. Dürüstlük kuralı içinde işe başvurmada samimi olan işçinin kesinleşme şerhli kararı almadan erken başvurması aleyhine yorumlanmamalıdır.”“İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. Başka bir anlatımla, işçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı İş Kanununun 21/5. maddesine göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur.”“İşverenin işe davete dair beyanının da ciddi olması gerekir, işverenin işe başlatma niyeti olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez.”Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/5196 E. , 2021/9601 K. , T.“…davacının usulüne uygun işe başlatılma başvurusunda bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiği, davacının işe başlatılmaya ilişkin başvurusunun usulüne uygun tebliğ edilmediği, işe başlatılma başvurusu usulüne uygun tebliğ edilmeyen işverenin işe başlatma yükümlülüğünden söz edilemeyeceği, iş sözleşmesinin feshedilip edilmediği ortaya çıkmadan boşta geçen sürenin kıdeme esas süreye eklenmesi ve işe başlatılmama tarihindeki ücretin hesaplamaya esas alınmasının doğru olmayacağı gerekçeleri…”Sonuç ve Özetİşe iade davası; 4857 sayılı İş Kanunu ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile detayları belirlenmiş bir dava türüdür. İş hukukunda önem arz eden bu davanın önemli noktaları kısaca şu şekildedirGörevli mahkeme, İş Mahkemesi iken yetkili mahkeme işverenin ikametgâhı sayılan yer mahkemesi ya da işçinin çalıştığı işyerinin bulunduğu yer iade davası şartları kısaca şunlardır;İşçinin iş kanununa tabi olmasıİşyerinde en az 30 işçinin çalışmasıİşçinin en az altı aylık kıdeme sahip olmasıİşçinin belirsiz süreli sözleşme ile çalışmasıSözleşmenin işverence geçerli bir nedene dayanmadan feshedilmesiİşçinin belirli nitelikteki işveren vekili veya yardımcısı olmamasıDava şartı olarak zorunlu arabuluculuk uygulanmaktadır ve arabuluculuk başvuru süresi 1 ay olarak belirlenmiştir. Yani işe iade davası açma süresi 1 aylık olarak süreci 3 hafta içinde sonuçlandırılır ancak zorunlu hallerde arabulucu bu süreyi en fazla 1 hafta görüşmesi sonucunda taraflar anlaşamaz ise işe iade davası arabuluculuk sonrası süre 2 hafta olarak arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açılması halinde dava usulden reddedilecektir. Ancak bu ret kararı sonrasında 2 hafta içinde arabulucuya başvurmak iade davasının kabulü halinde işçi iade başvuru süresi 10 işgünü olarak belirlendiği için işçi işe başlamak için işverene bu sürede başvuruda bulunmak işçiyi işe başlatmış ise işçinin çalışmadığı süreler için en çok 4 aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları iade davası sonucu işçinin işe başlamaması halinde ise işçiye en az 4 aylık ve en çok 8 aylık ücreti tutarında işe iade tazminatı ödemekle yükümlü olunur. Ayrıca işçiye çalışmadığı süreler için en çok 4 aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödemek sayılı İş Kanunu7036 sayılı İş Mahkemeleri KanunuÖzcan, Durmuş/ Özcan, Gamze, İş Davaları, Kararları
İş hukuku kanunda yapılan düzenleme sonucu iş mahkemesine başvuru yapılmadan arabulucuya başvuru yapılması zorunlu olup dava açma şartı olarak kabul Arabulucu Başvuru Dilekçesi nasıl hazırlanır?İşçi ve işveren arasındaki sorunların giderilmesi, son düzenlemeler ile arabulucuyu şart koşmuştur. Arabulucuya başvurularda işçi ve işveren arasındaki sorunlar; işe iade, maaş, yıllık izin, fazla mesai gibi konular ele alınır ve iş mahkemelerine gitmeden kısa sürede çözümü amaçlanır. Bu türden sebepler söz konusu ise işçi arabulucu başvuru dilekçesi Nedir Nasıl Başvurulur? Arabuluculuk çoğu dünya ülkesinde ve son yıllarda Türkiye’de de faaliyet gösteren, iş konularındaki anlaşmazlıkları çözmeyi hedefleyen yöntemdir. Arabulucu başvuruları ile tarafların arasındaki çözemedikleri iş konuları karara bağlanmaya çalışılır. Böylece hem mahkemelerin iş yoğunluğu azaltılır hem de taraflar kısa sürede çözüme Bakanlığı’na bağlı olan arabulucular, alım satım sözleşmeleri, tüketici uyuşmazlıkları, eser sözleşmeleri, kira uyuşmazlıkları, işçi alacakları, deniz ticareti gibi konulardan marka patent anlaşmazlıklarına kadar iş hukuku kapsamında değerlendirilen pek çok konuda yardımcı konularda herhangi bir sorunu olan kişiler mahkemeye başvurmadan önce arabulucuya gitmek zorundadır. Ancak arabulucu vasıtası ile taraflar arasında yapılacak görüşmeden sonuç çıkmaması halinde mahkemeye başvuru Dilekçesi Nasıl Verilir? Ücret, fazla mesai, yıllık izni kullanamama gibi işçi hakları, İhbar tazminatı, kıdem tazminatı gibi tazminat alacakları, İşe iade talepleri İşçilerin arabulucuya en çok gittikleri konulardır. Bu konularda çözüm almak için arabulucuya başvuru yapılır. arabulucu başvurusunda bulunan kişi işvereni ya da işverenin birden fazla olması durumunda bunlardan birinin bulunduğu yerleşim yerindeki adliyeye dilekçe vererek başvurusunu arabulucu dilekçesi doldurularak adliyeye başvurunun yapılmasının ardından, işlem yürürlüğe girerek ve taraflara arabulucu tarafından belirlenen tarih bildirilip masaya oturmaları sağlanır. Eğer çağrılan taraf buluşmaya gelmez ya da buluşmadan herhangi bir sonuç çıkmaz ise arabulucu tarafından son tutanak adı altında bir tutanak hazırlanır. Bu tutanak ile kişi isterse mahkemeye başvuru Başvurularda Ücret ve Tarih Aralığı Nedir?Arabulucu dilekçesi hazırlanıp verildiği anda herhangi bir ücret ödenmemektedir. Arabulucunun süreci tamamlama süresine bağlı olarak ücreti kimin ödeyeceği de belirlenmektedir. Örneğin maaşını alamayan ya da işe iade isteyen bir işçinin talepleri kabul edildiğinde arabulucu ücreti karşı tarafa ya da yarı yarıya olmak üzere başvuru için belirli bir tarih olmamasına rağmen işe iade taleplerinde fesih bildirimine müteakip yani işten çıkarılmasını takip eden bir ay içerisinde arabulucuya başvuru yapılması gerekmektedir. Maaşın alınamaması durumlarında ise iş sözleşmesinin bitiş tarihini takip eden 5 yıl içerisinde; ücret, fazla mesai, yıllık izin alacağı, kıdem ve ihbar tazminatları alacakları için başvuru Sonuç Alınamaması Halinde Dava Açma Süresi ve Süreci Arabuluculuk Sonrası İş Mahkemesine Dava Nasıl Açılır? Maaşın alınamaması durumlarında ise iş sözleşmesinin bitiş tarihini takip eden 5 yıl içerisinde; ücret, fazla mesai, yıllık izin alacağı, kıdem ve ihbar tazminatları alacakları için başvuru anlaşmazlıkları çözmenin kısa yolu olan arabuluculuk, çabuk çözüm sağlamak, mahkemeden daha ekonomik olması, insanlar arasındaki ilişkileri koruması ve sürece tarafların da müdahil olması gibi sebeplerce fayda İade Arabuluculuk sonrası İş mahkemesine Dava nasıl açılır? Arabulucuya başvuru için belirli bir tarih olmamasına rağmen işe iade taleplerinde fesih bildirimine müteakip yani işten çıkarılmasını takip eden bir ay içerisinde arabulucuya başvuru yapılması başvuru sonucu görüşmelerde anlaşma olmaması halinde son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava kendi rızası dışında çıkarılan ve haksız bir şekilde olduğunu bilip tekrar işe dönmesini talep eden işçinin belirli yasal gerekçelerle koruma altına alınmıştır. Ancak şunun da bilinmesinde fayda vardır ki iş hukuku, işverene çalışmak istemediği kişi ile zorla çalışma kararı İade Davası Nedir?İşveren tarafından iş sözleşmesi feshedilen fakat bunun haksız ya da geçersiz olduğunu düşünen işçi tarafından, iş güvencelerinden faydalanarak işin iadesini talep ettiği davalara işe iade davası denilir. İşe iade davası sadece işten çıkarılan işçi tarafından, işverene karşı İade için Gereken Şartlar İş güvencesi kapsamında bir işverene işe iade davası açmak için şu şartların sağlanması gerekmektedir; İşyerinde en az 30 işçinin çalışması gerekmektedir. Sayının belirlenmesinde sadece işçinin çalıştığı yer temel alınmaz. Aynı işverene ait başka şubeler ya da iş kolları da hesaba katılır. İşe iade davasında bu sayı önemlidir aksi halde dava geçersiz sayılacağı için eğer 30 veya üstü çalışan varsa mutlaka deliller ile ispat edilmelidir. Sayıyı belirlerken stajyer ya da çıraklar hesap dışında tutulurlar. İşçinin, çıkarıldığı işinde en az 6 aydır çalışıyor olması gerekir. İşçi ile işveren arasında yapılmış sözleşmenin belirsiz süreli olması gerekir. Haliyle belirli süreli sözleşme yapıldıysa ve süre dahi belirtilmemişse yine de dava açma hakkı olmamaktadır. İşe iade davasını açacak tarafın, işyeriyle ilgili işten çıkarma, işe alma gibi bir konumunun bulunmaması gerekmektedir. Eğer böyle bir konumu varsa dava açamamaktadır. İş sözleşmesinin iptali eğer haklı bir sebebe dayanmıyor yani keyfiyetten kaynaklanıyorsa işe iade davası söz konusudur. Haklı sebep kanunun veya işyerinin kurallarını içermektedir. Örneğin işçi işini yapamamaktan veya işyeri kurallarına uymamaktan ötürü işten çıkarıldıysa işe iade talebinde bulunamaz. İşe İade Davası Nasıl Açılır?İşçi tarafından mağdur olduğu durumlar içeriyorsa İş Kanunu’nun 20. Maddesini temel alarak işe iade davası açabilmektedir. İlgili maddeye göre işçi sebep gösterilmeden, haksız bir şekilde işinden edilmişse arabulucuya başvurarak iade talebinde İade Davasında Arabulucu Rolüİşe iade için önceden iş mahkemesine dilekçe verilmesi gerekirken son düzenlemeler ile öncelikli olarak arabulucuya başvuru yapmak gerekmektedir. İşçi arabulucu ile işe iade dava açma süresi bir ay olarak belirlendiğinden bu süre içinde başvuru başvuru neticesinde taraflar bir araya getirilerek aralarındaki sorunun çözümü için oturum düzenlenir. Bu toplantı sonucunda karar olumlu ise işçi kısa sürede işine başlayabilir ancak olumsuz olma durumunda işçi arabulucu raporu ile birlikte iş mahkemesine başvuruda bulunabilir ve bunun sonucundaki dava sürecini başvurularında 3 hafta içerisinde sonuç alınmaktadır. Eğer işçi hakkındaki karar olumlu ise işten ayrı geçirdiği süre zarfındaki mağduriyeti için hak talebinde haber kaynağı için; Ankara AvukatBenzer haberler yok
İşveren ile işçi arasında kurulan iş sözleşmesi, taraflara hak ve borçlar yüklemektedir. İş akdi kurulurken her ne kadar öngörülemese de, işveren ya da işçi için iş sözleşmesi devam ettirilemez bir hal alabilir. Kanun, iş akdinin nasıl sonlandırılabileceğini, iş akdini sonlandırılan işçi ya da işverenin hangi durumlarda haklı sayılabileceğini, vb belirlemiştir. Bununla birlikte yasa, işçiyi koruma amacıyla iş güvencesi kuralları belirlemiş, işverenin iş akdini sonlandırmasını bazı durumlar için sınırlamıştır. Şimdiden söylemek gerekir ki İş Kanunu’nca işçiye sağlanan iş güvencesi, sınırsız ve kesin değildir. Yazının devamında açıklanacaktır ancak özetle söylemek mümkündür ki İş Hukuku, ne şartla olursa olsun işverene, beraber çalışmak istemediği işçi ile çalışması yönünde emir veremez. Zorlayabilir ancak mecbur bırakamaz. Yani işveren bir işçi ile çalışmak istemiyorsa, şartlarını yerine getirmeyi kabul ederek işçinin iş akdine son verebilir. Ama belirttiğimiz gibi kanun işçiyi de İade Davası Nedir?İşe iade davası, işveren tarafından iş akdi feshedilen ancak bu feshin geçersiz olduğunu düşünen işçinin, iş güvencesinden faydalanarak işe iadesini talep ettiği davadır. İşe iade davası, iş sözleşmesi geçersiz bir nedenle sonlandırılanhalk deyimiyle işten kovulan işçi tarafından açılabilir. İşverenin bu davayı açma hakkı İşe İade Hükümlerinden Yaralanabilmesi İçin Gerekli Şartlarİş güvencesinden yararlanabilmek ve işe iade davası açabilmek için şu şartlara uyulmalıdırİşyerinde en az 30 işçi çalıştırılıyor olmalıdır. Bu sayı belirlenirken sadece, işe iade davası açan işçinin çalıştığı işyeri değil, eğer varsa işverenin aynı işkolunda başkaca işyerleri de hesaba katılır. Örneğin işçi A’nın iş akdine, bir market zincirinin Küçükçekmece’deki şubesinde çalışırken son verildiyse ve işçi A işe iade davası açmışsa, değerlendirilmesi gereken, işverenin sahibi olduğu marketler zincirindeki tüm işçilerin sayısıdır. Dolayısıyla Avcılar’daki şubede 3 işçi çalışırken toplamda 70 işçi varsa, işçi A işe iade davası açabilecektir. Bu sayı, iş akdinin feshedilme anındaki sayıdır. Bu sayı, davada mutlaka ortaya konulmalıdır. Delillerle işçi sayının 30’dan fazla olduğu ispatlanmalıdır. Aksi halde başkaca araştırmaya gerek olmaksızın dava reddedilmelidir. İşçi sayısı belirlenirken, çıraklar, stajyerler değerlendirme dışıdır. Eğer asıl işveren alt işveren durumu söz konusu ise, personel sayısı hesaplanırken alt işverenin işçi sayısı ile asıl işverenin işçi sayısı ayrı ayrı hesaplanacaktır. Bununla birlikte işçi sayısının az gösterilmesi amacıyla muvazalı bir durumun söz konusu olduğu ortaya konabilirse, tüm işçiler beraber bu işyerinde en az 6 aydır çalışıyor olmalıdırYer altı işlerinde çalışan işçi için bu şart gerekli değildir. 6 aylık kıdem hesaplanırken işçinin, aynı işverenin tüm işyerlerinde geçirdiği süreler dahil ile işveren arasında belirsiz süreli bir iş sözleşmesi bulunmalıdır. Dolayısıyla belirli süreli sözleşme ile çalışan işçinin işe iade davası açma hakkı güvencesinden faydalanmak suretiyle işe iade davası açabilmek için, işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekillerinden olmamak sözleşmesinin feshi geçerli bir sebebe dayanmayorsa, işe iade hakkı söz konusu olur. İş akdini sona erdirmek isteyen işveren, geçerli bir sebep ileri sürmelidir. Geçerli sebep, kanunun belirlediği haklı sebepler kadar ağır olmamakla birlikte, işçinin çalışmasını ve işyerinin devamını etkileyen sebeplerdir. İş Kanunu, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılması gerektiğini hükmetmektedir. Bu genel kuralla birlikte kanun, hangi sebeplerin iş akdinin feshine gerekçe olamayacağını da İade Davası Açabilmek İçin Feshin Geçerli Bir Sebebe Dayanmaması GerekirYukarıda belirtildiği şekilde iş sözleşmesini feshetmek isteyen ancak haklı sebebe dayanamayan işveren, geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. Geçerli sebebin neler olamayacağını kanun belirlemiştir. Nelerin geçerli sebep olarak kabul edileceğine ise mahkeme karar verecektir. Verilmiş kararlardan yola çıkarak, her olay kendi içerisinde değerlendirilmek şartıyla, şunları geçerli sebep olarak saymak mümkündür. Unutulmamalıdır ki bu liste sınırlı ve kesin değildirİşçinin beklenenden, iş arkadaşlarından daha az verimle çalışması,İş sözleşmesi kurulurken beyan ettiği özellikleri işine yansıtamaması,Öğrenme arzusunun bulunmaması,Haklı neden sayılamasa da sık sık demirbaşa zarar verme,Müsrif davranışlar içerisine girmek,Sık sık işe geç gelmek,Sık sık tartışma yaratmak,Piyasanın daralması, taleplerin azalması,Ekonomik kriz,İşyerinin daraltılması,Bazı bölümlerin kaldırılmasıgibi sebepler. Şüphesiz ki bu ve benzeri sebepler, gerçeği yansıtan, ispatı mümkün olan sebepler Akdinin Feshi Son Çare Olmalıdırİş akdini fesh eden işveren, elinden gelen tüm iyiniyetle davranmalı ve çözüm yolları aramalıdır. Eğer tüm çabalara rağmen iş akdinin devam etmesi mümkün olmuyorsa, iş akdi fesh edilebilir. Örneğin, işçinin çalışabileceği başka bölümler varken, fazla çalışma yapılırken, yeni iş sözleşmeleri yapılırken, mevcut işçinin iş sözleşmesinin sona erdirilmesi feshin son çare olması ilkesine İş Sözleşmesini Nasıl Feshedecektir?İşveren iş sözleşmesini, İş Kanunu madde 19/1 uyarınca yazılı olarak feshedebilir. Bu yazılı bildirimde işçiye, iş sözleşmesinin neden feshedildiğini açık ve kesin bir şekilde belirtmelidir. Aksi halde işçi, işe iade davası açabilecektir. Zira iş sözleşmesi, geçerli bir sebeple sonlandırılabilirken hiçbir sebep gösterilmemesi, işe iade davası açma hakkının kendiliğinden Savunmasının Alınması Mecburi midir?Savunma, hukukun insanlara tanıdığı temel haklardan birisidir. Savunma alınmadan yaptırım uygulanması kabul edilemez. İş Kanunu da bununla ilgili düzenleme getirerek, işçinin davranışı veya verimi ile ilgili bir nedenle iş sözleşmesi feshediliyorsa, mutlaka öncelikle işçinin savunmasının alınmasının gerektiği ortaya konmuştur. Aksi halde yine işçi, işe iade hakkını İşe İade Davası Açma Hakkının Dayanağı Nedir?Konumuzun temeli olan işe iade davası, yukarıda açıklanan hususlara uyulmadan iş sözleşmesi feshedilen işçinin başvurabileceği bir yoldur. İlgili düzenleme, İş Kanunu madde 20’de yer almaktadır. Maddeye göre işçi, iş akdi sonlandırılırken kendisine bir sebep gösterilmemişse veya gösterilen sebep geçerli bir sebep değilse, mahkemeye dilekçe ile başvurarak işe iadesini talep edilmesi gereken husus, her ne kadar maddede geçerli sebepten bahsedilerek yetinilmiş olsa da, geçerli sebeple ilgili hükümdeki diğer şartların da var olması Sözleşmesi Yazılı Şekilde Feshedilmemişse İşe İade Davası Açılabilir mi?Yasa, işverenin iş sözleşmesini yazılı usulle feshetmesi gerektiğini emretmektedir. Eğer bu kuralara uyulmamışsa, geçerli bir fesihten söz etmek mümkün olamayacağı için, işçi işe iade davası İşleminin Geçerli Bir Sebebe Dayandığını ya da Geçerli Bir Sebebe Dayanmadığını Kim İspat Edecektir?İşe iade davası açarak iş sözleşmesinin geçersiz bir nedenle feshedilmediğini söyleyen işçi için ispat yükü temelde bulunmamaktadır. Zira sebebi ileri süren işverendir ve bu sebebin gerçeği yansıttığını ispat etmek zorundadır. Ancak eğer işçi, gösterilen sebepten farklı bir nedenle iş akdinin sona erdirildiğini ileri sürüyorsa, bu durumu ispat etmek işveren sözleşmeyi, işçinin sürekli olarak işe geç gelmesine dayanıp, işleri aksattığını belirterek feshetmiş ve fesih bildiriminde bulunmuş olsun. Bu durumu işveren ispat etmek zorundadır. Ancak eğer işçi davasında, sebebin aslında bu olmadığını, sendika temsilciliği yaptığı için iş akdinin sonlandırıldığını iddia ediyorsa, bu durumu bu kez işçi ispat etmek Ne Kadar Sürede İşe İade Davası Açabilir? İşe İade Davası Açma Süresi Nedir?İş Kanunu işe iadede hak düşürücü süre belirleyerek, 30 gün kuralı koymuştur. İş akdinin feshedildiği yönündeki açıklamanın kendisine ulaştığı andan itibaren 30 gün içerisinde işe iade davası açmayan işçi, feshi kabul etmiş sayılacaktır ve işe geri dönmek için dava İade Davası için Avukat Tutmak Zorunlu mudur?İşe iade talebiyle açılacak davada avukat tutmak zorunlu değildir. Ya da işverenin bu davada kendisini avukatla temsil etmesi zorunlu değildir. Ancak işe iade davasında geçerli nedenin ispatı, tazminat miktarları, dava sonucunda yapılacak başvurular ve önceden ödenmiş kıdem tazminatı gibi değerler düşünüldüğünde, hukuki yardım alınması ve davanın bir avukatla takibi, hak kayıplarına uğramamak adına İade Davası Ne Kadar Sürer, Ne Kadar Zamanda Sonuçlanır?Aşağıda ayrıntısı açıklanacak sebeplerle ve işçinin hakkının korunması amacıyla kanun, işe iade davasının ne kadar sürede sonuçlanması gerektiğini belirlemiştir. Bu hükme göre işe geri dönmek talebiyle açılacak dava, 2 ay içerisinde sonuçlanmalı ve temyizi de 1 aydan önce tamamlanmalıdır. Ancak uygulamada bu sürelere uymak mümkün olmamaktadır. Hem davaların yoğunluğu, hem dilekçe safhalarının uzunluğu, hem araştırılması gereken hususların araştırılmalarının uzun sürmesi nedenleriyle, bu kadar kısa sürede işe iade davasının sonuçlanmasını beklemek mümkün Önceden belirttiğimiz sürelerle ilgili düzenleme uygulama ile uyumsuzdu ve değişti. Yeni sürelerle ilgili bilgiye “işe iade davası ne kadar sürer” başlıklı konuda yer İade Davasının Sonuçları Nelerdir?a İşe İade Davası Reddedilebilirİşe iade davası açan işçinin iddiaları geçerli bulunmaz ve iş akdinin geçerli bir sebeple feshedildiğine hükmedilirse, dava reddedilecektir. Bu durumda işçinin işe iadesi söz konusu İşe İade Davası Kabul Edilebilirİşe iadesi kabul edilip de işçinin işe iadesine karar verildiği takdirde, çeşitli olasılıklar ortaya kesinleşmesinden itibaren 10 gün içerisinde işçi, işe başlamak için işverene başvurmalıdır. Eğer işe başvuru yapmazsa, işverenin yapmış olduğu fesih geçerli hale gelir. Aynı şekilde işe başlamak için başvurmuş ancak işverenin işe başlatma davetini cevapsız bırakmış, makul sürede işe başlamamış işçinin iş sözleşmesi de feshedilmiş sayılacaktır. Dolayısıyla işe iadesine karar verilen işçinin işe başlamaması, feshin geçerliliğini kabul ettiği anlamına gelir. İşçi işe iade başvurusunu noterden göndereceği bir ihtarname ile yapmalıdır. Mecburi olmamakla birlikte bu uygulama, başvurusunu zamanında yapıldığını ve başvuru içeriğinin geçerli olduğunun ispatlaması açısından işe başlamak için başvuru yaparsa, işveren bir ay içerisinde işçiyi işe başlatmak zorundadır. Eğer işe başlatmazsa, mahkeme kararıyla belirlenen tazminat miktarını ödemek zorunda kalacaktır. bu miktar, en az 4 ay, en fazla 8 aylık ücret işe başlatılmış olsun, ister işe başlatılmamış olsun işçi, çalışmadığı dönem için en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarına da kavuşur. Yani işveren, işçiyi çalıştırmadığı dönem için işçiye en fazla dört aylık alacaklarını ödemek zorunda işe iade davası neticesinde işe başvuru yapmışsa ve işveren de işçiyi işe başlatmışsa, geçersiz hale gelmiş fesih nedeniyle ödediği ihbar ve kıdem tazminatını talep edecektir. Burada tüm tazminatların işçi tarafından ödenmesi yerine, kendisine yapılacak ödemeden mahsup edilmesi gereklidir. Eğer işveren bildirim süresi vermeden veya bildirim süresine ait ücret peşin olarak ödenmemişse, bu sürelere ilişkin ücret ayrıca işçiye İade Davası Devam Ederken İşçi, Aynı İşverenin Yanında Çalışmaya Başlarsa Davanın Seyri Ne Olur?İşe iade davasında amaç, sözleşmenin feshinin geçerli olup olmadığının belirlenmesidir. Eğer işveren, iş sözleşmesini feshettiği işçiye yeniden iş vermişse, önceki feshin geçerli olmadığını kabul ettiği anlamı çıkacaktır. Bu durumda işe iade davasında işe iade kararı verilemeyecek olsa da, boşta geçen süre ile ilgili olarak karar İşe İade Davası Devam Ederken Başka İşte Çalışabilir mi?Davaların uzun sürmesi bir yana, yaşamak için para kazanmak zorunda olan işçinin, işe iade davası devam ederken başka işte çalışmamasını beklemek, hukuki olmadığı gibi mantıklı da değildir. Kanun bununla ilgili bir düzenleme yapmamışsa olsa da Yargıtay, kararlarında belirgin olarak, işçinin başka işte çalışmasının sakıncasının bulunmadığını, işe iade davasını etkilemeyeceğini belirtmektedir. Ancak işe iade davası neticesinde tazminatlar belirlenirken, işçinin başka yerde işe başladığı tarih göz önünde bulundurulmalıdır. Yani işçiye ödenmesi gereken tazminat miktarları daha az Başlatılmayan İşçinin İş Sözleşmesi Ne Zaman Feshedilmiş Sayılır?İşe iade davası sonucunda işe iadesine karar verilen işçi başvuru yaptığı halde bir ay içerisinde işe başlatılmazsa, iş sözleşmesi feshedilmiş sayılır. Dolayısıyla iş sözleşmesinin fesih tarihi, otuz günlük sürenin dolduğu gün olacaktır. Bu durumda işçi, ihbar, kıdem gibi tazminatları ile yıllık izin ücreti, ikramiye gibi alacaklarının, işbu tarih baz alınarak ödenmesini talep edebilecektir. Bu husustaki hesabın doğru yapılması, özellikle işçinin haklarının korunması açısından oldukça önemlidir. Zira işçiler işe başlatılmadıklarında genelde, sadece işe iade davası ile ilgili karar verilen tazminat miktarlarını hak ettiklerini düşünmektedirler. Halbuki 2-3 yıl önceki ücret üzerinden hesaplanmış kıdem tazminatı ile işe başlatılmamaya göre hesaplanacak kıdem tazminatı miktarları farklı sonuçlar İade Davası Süresinde Alınan İşsizlik Sigortası Ödeneğini Ne Olacaktır?İşe iade davası açan işçinin işsizlik sigortası başvurusunda bulunmasının bir sakıncası bulunmamaktadır. Ancak eğer işe iade kararı verilir ve boşta geçen 4 aylık süre için kendisine ücret ödenmesine hükmedilirse, bu dört aylık süre için aldığı işsizlik sigortası ödeneğinin iadesi gerekecektir. Çünkü işçi, sanki dört ay boyunca çalışmış gibi ücrete hak kazanmıştır. İşsizlik sigortası ise çalışılmayan dönem için ödenir. Gelir elde eden işçi, dört ayın ödemesini iade etmek İade Davası Nerede, Hangi Mahkemede Açılmalıdır?İş Mahkemeleri Kanunu uyarınca işe iade davası, davalının yerleşim yeri ya da işyerinin bağlı olduğu iş mahkemesinde açılabilecektir. Bunun aksi sözleşmeler geçerli İade Davasını Kimler Açamazlarİşten kendi isteğiyle ayrılan, istifa eden işçiler, belirli süreli çalışan işçiler işe iade davası İade Davasında Arabulucuya Başvurma Zorunluluğuİş Mahkemeleri Kanunu madde 3/1 uyarınca, 01/01/2018 tarihinden itibaren, işe iade davası açabilmek için öncelikle arabulucuya başvurulması olması zorunlu hale getirilmiştir. Arabulucuya başvuru ve süreç hakkında detaylı bilgiye “Arabuluculuk Nedir, Nelere Dikkat Edilmelidir? İşçi İşveren ve Ticari Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Çözüm Yolu” başlıklı yazıdan ulaşabilirsiniz.
İşe iade dava açma süresi, işe iadenin sağlanmasında önemlidir. Çünkü dava sonucunda işçinin işe iadesi sağlanabileceği gibi yüksek miktarda tazminatlar alınması da mümkündür. İşe iade davasını açma süresine riayet edilmemesi, işçinin işe iadesini imkansız kılacağı gibi maddi kayıplar yaşamasına da neden olacaktır. İşe iade davasına dair hükümler 4857 sayılı İş Kanunu düzenlenmiştir. İlgili madde hükmünde işe iade davasının şartları, süreler ve tazminat miktarları belirtilmiştir. Süreler dendiği zaman akla yalnızca işe iade talebiyle dava açma süresi gelmemelidir. Örneğin; işe iade davasının kazanılması halinde işçinin, kesinleşen kararın kendisine tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işverene başvurması gerekmektedir. Aksi takdirde işveren tarafından yapılmış fesih, geçerli kabul edilecektir. Süresi içinde başvuru yapan işçiyi 1 ay içinde işe başlatmayan işveren ise işçiye en az 4 en çok 8 aylık ücret tutarında tazminat ödeyecektir. Konuyla ilgili daha detaylı bilgi edinmek için “İşe iade davası” adlı yazımızı okumanızı tavsiye ederiz. İşe İade Dava Açma Süresi 2020 İşe iade talebiyle açılacak olan davaya ilişkin süreler, İş Kanunu’nun düzenlenmiştir. İlgili madde hükmüne göre; iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği ya da gösterilen sebebin geçerli olmadığı iddiasıyla 1 ay içinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurabilir. Yapılan yeni düzenleme ile işe iade talebiyle doğrudan dava açılması mümkün olmayıp arabulucuya başvurmak zorunludur. Dolayısıyla bahsi geçen işe iade dava açma süresi arabuluculuk başvurusunda bulunma süresidir. Arabuluculuk görüşmeleri neticesinde işçi ve işveren uzlaşamazsa tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içinde işe iade davasının açılması gerekmektedir. Yani işe iade davası öncesinde arabuluculukta anlaşamama dava açma süresi 2 haftadır. Arabuluculuk sonrasında yasal süre içinde dava açılmazsa, işe iade mümkün olmayacaktır. Çünkü belirtmiş olduğumuz süreler işe iadede hak düşürücü sürelerdir. Dolayısıyla sürelerin kaçırılması halinde işe iade mümkün olmayacağı gibi tazminat da alınamayacaktır. İşe iade davası, gerek davanın yürütülmesi gerekse usul kuralları dahil olmak üzere titizlik ve tecrübeyi gerektiren bir davadır. Bu konuda hukuki destek alınmaması yukarıda belirttiğimiz gibi maddi kayıplara neden olacaktır. Dolayısıyla feshin geçersiz olduğunu veya fesihte sebep gösterilmediğini düşünen işçiler, işe iade talebiyle arabulucuya başvurma ve gerekirse dava açmak için mutlaka işçi avukatına danışmalıdırlar. İşçi avukatı, süreci başından sonuna kadar titizlikle takip edecek ve müvekkili için en iyi sonucu elde etmeye uğraşacaktır. İşe İade Dava Açma Süresi Nasıl Hesaplanır? Dava açma süresinde en dikkat edilmesi gereken konusu, 1 aylık sürenin nasıl hesaplanacağıdır. İşe iade dava açma süresi ne zaman başlar? Kanunda belirtilen 1 aylık süre, fesih bildiriminin yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır. Dava açma süresi konusunu bir örnekle açıklayacak olursak; tarihinde işveren, işçinin sözleşmesini feshettiğini ve bir ay sonra artık kendisiyle çalışmayacaklarını belirtmiştir. Dolayısıyla işçinin iş sözleşmesi, tarihinde feshedilmiş sayılacaktır. İşçi eğer tarihinden itibaren 1 ay içinde işe iade talepli dava açmak isterse bu mümkün olmayacak; hak düşürücü süre çoktan dolmuş olacaktır. Çünkü kanun, “fesih bildiriminin tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içinde” ibaresini kullanmıştır. Dolayısıyla fesih bildirimi yapılmış olup işe iade dava açma süresi, yani hak düşürücü süre bu tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır. Bu anlamda işçinin tarihinden itibaren 1 ay içinde işe iade talebiyle arabuluculuk başvurusunda bulunması gerekmektedir. İşe İade Davası Açma Süresi Mahkeme Tarafından İncelenir Mi? İşe iade davasını açma süresi, davanın gidişatı açısından önemlidir. Şöyle ki; süresi içinde dava açılmamışsa mahkeme bunu her aşamada dikkate alabilir. Çünkü işe iade dava açma süresi, hakim tarafından re’sen incelenecektir. Hak düşürücü süre içinde dava açılmadığı tespit edilirse maalesef ki davanın reddi ile karşılaşmak söz konusu olacaktır. Ancak dava açılmadan evvel arabuluculuk başvurusu zorunlu olduğundan hak düşürücü sürenin dolduğu, bu aşamada da belirtilebilir. Buna rağmen kişi, dava açma yoluna gitmişse yukarıda açıklamış olduğumuz üzere davanın reddi ile karşılaşmak söz konusu olacaktır. İşe İade Davası Sonuçlanma Süresi İşe iade dava açma süresi kadar davanın ne kadar sürede sonuçlanacağı da merak edilen konular arasında yer almaktadır. İşe iade talebiyle öncelikle arabulucuya başvurulması gerektiğini belirtmiştik. Arabulucuya başvuru dava şartıdır. Arabulucuya başvurmadan dava açılması halinde dava, usulden reddedilecektir. Arabuluculuk sistemiyle ilgili detaylı bilgi için “Arabuluculuk nedir?” adlı yazımızı okuyabilirsiniz. İşe iade talebinde bulunmak için süresi içinde arabulucuya başvurulması halinde arabulucu görevlendirilecektir. Arabulucu, 3 hafta içinde uyuşmazlığın çözümü için görüşme organize edecektir. Arabuluculuk görüşmeleri sırasında işçi ve işveren uzlaşırsa en fazla 3 haftalık bir süre içerisinde uyuşmazlık çözümlenmiş olacaktır. Tarafların uzlaşamaması halinde ise dava açma yoluna gidilecektir. İş Mahkemelerinde açılacak olan dava, mahkemenin iş yüküne ve somut olayın özelliklerine göre farklı sürelerde sonuçlanmaktadır. Ancak büyük şehirlerin yoğunluğu göz önüne alındığında iş hukuku avukatı ile temsil varsa ortalama 3-6 ay gibi bir süre içerisinde işe iade davası sonuçlanacaktır. İş mahkemeleri davaları ne kadar sürede sonuçlanır? başlıklı makalemizi okuyarak detaylı bilgi edinebilirsiniz. Avukat olmaksızın dava açılması halinde hak kayıplarının yaşanması söz konusu olabilir. Ayrıca kısa sürede sonuç almak da mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla ister sendikal fesih sebebiyle işe iade davası olsun isterse farklı bir nedenle her halde hukuki danışmanlık alınmalıdır.
1 Ocak 2018 tarihinden itibaren, bazı istisnalar hariç işçi – işveren uyuşmazlıklarında arabulucuya başvuru zorunlu hale hallerde arabulucuya başvurmasının zorunlu olduğunu, hangi hallerde arabulucuya başvuramadan dava açılabileceğini veya doğrudan şikayet yoluna başvurulabileceğini, arabulucuya başvuru süresini, arabulucuya ücret ödenip ödenmeyeceğini, hangi durumda ne kadar ücret ödeneceğini, Yeni Düzenlemeye Göre Çalışanlar İçin Başvuru Yolları, Bütün Ayrıntılarıyla Çalışma Hayatında Arabuluculuk Uygulaması başlıklı yazılarımızda, arabulucuya başvuru usul ve esasları ile örnek dilekçeye ise En Basit Şekliyle Arabulucuya Başvuru ve Örnek Dilekçe başlıklı yazımızda yer ise İş Mahkemesinde dava açmadan önce arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunan durumlarda, arabuluculuk sürecinden sonuç alınamaması karşı tarafın görüşmeye gelmemesi veya görüşmeye gelse bile arabulucuya başvuran kişinin taleplerini kabul etmemesi yani anlaşma sağlanamaması halinde İş Mahkemesinde dava açma süreleri ve dava açma sürecine kısaca yer Varılan Konularda Dava AçılamazArabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması yani taraflar ve varsa avukatları ile arabulucunun birlikte anlaşma belgesini imzalamaları halinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca artık dava açılamaz. Örneğin arabuluculuk süreci sonucunda işçilik alacaklarına ilişkin olarak işçi ve işveren aralarında anlaştı ve anlaşma belgesini imzaladılarsa, artık anlaşmaya varılan konulara ilişkin olarak işçi İş Mahkemesinde dava açamaz. İşverenin anlaşma belgesinde belirtilen işçilik alacaklarını ödememesi halinde işçi bu belgeye dayanarak doğrudan icra yoluna başvurabilir. Çünkü bu belge bir nev’i mahkeme ilamı gibi geçerliliği olan bir Açılabilecek Durumlar ve ŞartlarıArabulucuya başvurulduğu halde karşı taraf görüşmeye gelmemişse, görüşmeye gelse bile taraflar birbirinin taleplerini kabul etmemişse, yani süreç anlaşmazlıkla sonuçlanmışsa bu duruma ilişkin olarak arabulucu tarafından son tutanak düzenlenir. Arabulucuya başvuran kişi arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine ekleyerek dava açabilir. Dava açmadan önce arabulucuya başvurulması gereken durumlarda, bu tutanak olmadan dava açılmışsa mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren bir davetiye gönderir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davan mahkemece usulden reddedilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde ise herhangi bir işlem yapılmaksızın dava, dava şartı yokluğu sebebiyle mahkemece usulden Açma Süreleriİş Mahkemesinde dava açma sürelerine gelince. İşe iade başvurularında arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılması gerekir. İşçilik alacaklarında ise dava açma süresi alacağın tabi olduğu zamanaşımına bağlıdır. Yani arabuluculuk sürecinin ne zaman sona erdiğinin, arabulucu tarafından anlaşmazlığa ilişkin son tutanağın ne zaman düzenlendiğinin herhangi bir önemi bulunmamaktadır. O işçi alacağıyla ilgili zamanaşımı süresi dolmadığı sürece kişi iş mahkemesinde dava açabilir. İşçilik alacaklarında zamanaşımı sürelerinin kaç yıl olduğu Yeni Düzenlemeye Göre İşçi Alacaklarında Zamanaşımı Kaç Yıl Oldu ? başlıklı yazıda belirtmek gerekirse; iş sözleşmesi 25 Ekim 2017 tarihinden önce sona ermiş yani işçi bu tarihten önce işten çıkarılmışsa, ücret alacaklarında zamanaşımı süresinin 5 beş yıl, bunun dışında ihbar ve kıdem tazminatı ile diğer tazminat alacaklarında zamanaşımı süresi 10 on yıldır. İş sözleşmesi 25 Ekim 2017 tarihinde veya daha sonra sona ermişse, tazminat – ücret fark etmez, bütün işçilik alacaklarında zamanaşımı süresi 5 beş yıldır. Zamanaşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Dolayısıyla bu zaman aşımı süresi dolmadan dava açılması gerekir. Burada tek önemli husus, arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz, yani işçilik alacaklarıyla ilgili zamanaşımı süreleri arabuluculuk sürecinin başlamasıyla durur, arabuluculuk sürecinin sona ermesiyle birlikte zamanaşımı süreleri tekrar işlemeye başvuru sırasında herhangi bir ücret ödemesi yapılmadığı halde, İş Mahkemesinde daha açılması halinde başvuru sırasında ücret ödenmesi gerekir. Tutarlar güncelliğini yitirmiş olmakla birlikte dava açılması sırasında hangi konularda ödeme yapılması gerektiği İş Mahkemelerinde Açılacak Davalarda Ödenecek Harç ve Ücretler başlıklı yazıda belirtilmiştir. Arabuluculuk sürecinden sonuç alınamamış olması nedeniyle İş Mahkemesinde dava açılmış olması / dava açmak zorunda kalınmış olması ödenecek ücretler yönünden durumu değiştirmez. Ancak maddi durumu iyi olmayanlar adli yardım başvurusu yapabilir. Bkz. Adli Yardımla Ücretsiz Dava Açma ve Avukat Tutma başlıklı Sonucunda Haklı veya Haksız Çıkmanın Doğuracağı SonuçlarArabulucuya başvurduğu halde sonuç alamadığı için İş mahkemesinde dava açan kişi dava sonucunda haklı çıkarsa, mahkemenin hükmettiği işçilik alacaklarını işverenden alır. İşe iade davası açmışsa mahkeme işe iadesine karar verir. İşveren süresinde işe başlatmazsa mahkemenin hükmettiği tazminatları öder. Bkz. İşe İade Davasında Bilinmesi Gerekenler Aynı şekilde dava giderleri karşı taraftan işverenden tahsil edilir. Ayrıca bu kişi herhangi bir arabuluculuk ücreti ödememiş olduğundan, arabuluculuk sürecine ait giderler de karşı taraftan işverenden tahsil edilir. Eğer dava açan kişi dava sonucunda haksız çıkarsa, dava giderlerini geri alamaz. Hatta karşı tarafın dava giderlerini de öder. Ayrıca, daha önce ödememiş olduğu arabuluculuk sürecine ait ücret ve giderleri de öder. Esman DİLLİ* —————– * Başmüfettiş, Sosyal Güvenlik Kurumu
arabuluculuk sonrası işe iade dava açma süresi